Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yılmaz Güney
"Bizde bilirdik sevgiliye karanfil almasını Lakin aç idik yedik karanfil parasını.."
Reklam
Ekmek Tadı
Biz her yemeğin yanında O kadar çok ekmek yedik ki... Yediğimiz hiçbir yemeğin tadına varamadık. O yüzden Bizde her şey ekmek tadındadır.
ATATÜRK’E MEKTUP
Atatürk Sen gideli Neler oldu bu vatanda bilsen Kara çarşaflılar çember sakallılar Bereliler doldurdu köyleri, şehirleri En güvendiğin kişiler Senin ülkene ihanet ettiler Ve sonra utanmadan
·
Puan vermedi
Kim vatanı satar?
Bu satırlar, bir daha üzerinde sapsarı başakları özgürce salınan bir bereket ülkesinin doygun son neslinin yurttaşları olarak okuyacağınız son satırlardan biri olabilir. Beni en çok korkutan ve geleceğe dair endişelendiren bir meselede düşüncelerimi yazıya döktüğüm bu yazılara sebep olan şirketin adını kapattım ki bir hukuki sorun doğmasın. Çünkü
Çıkrıklar Durunca
Çıkrıklar DuruncaSadri Ertem · Kapra Yayıncılık · 202129 okunma
Depremden öğrendiklerim var.
Biz sıradan bir geceye uyuyacağımızı düşündük gece. Öncesinde kız kardeşimin nişanlısı ve ailesi geldi çiğ köfte yaptık yedik, oturduk muhabbet sohbet hatta dedik ki gitmeyin bizde kalın.... Onlar kalmadılar, iyi ki kalmamışlardı... (onların evi sağlamdı çok şükür.) Onlar gittikten sonra biz halay çektik, eğlendik gece saat üçte ben (bizim
Reklam
Yılmaz Güney
Bizde Bilirdik Bilirdik el ele tutmayı Gözgöze bakmayı bilirdik Yürüyüp sahil boyu şiir okumayı Çiçek almayı Üzerine bir dipnot sevgi düşmeyi bilirdik doluydu ellerimiz kalplerimiz dolu köşe başları siyaset tartışmalarından fırsat düşmezdi biz de bilirdik yağmurda yürümeyi ama parkamız taşımazdı incecik yağmuru sızardı tenimize rüyalar görmeyi de bilirdik gecemiz işgal edilmişti karabasanlarca dünde sallanır günde sallanır bilirdik hisli şarkıları armağanı birbirimize bir borç ondan olacak ki türküler çağırdık geceler boyu bilirdik şarap rengi denizin kokusunda ay ışığı yakmayı lakin yasaktı bilirdik güneş altında sıhhate haiz olmayı küf kokulu karanlıklar öğretti gençlikte solmayı bilirdik tatmayı dünya mutfağında nice eşsiz lezzeti lakin güneşi yoğurup koyduk aşımıza bizde bilirdik sevgiliye karanfil almasını lakin aç idik yedik karanfil parasını...
“ bizde bilirdik sevgiliye çiçek almasını lakin aç idik , yedik çiçek parasını “
Tamamını Okumak Daha Güzeldir
bizde bilirdik bilirdik el ele tutmayı gözgöze bakmayı bilirdik yürüyüp sahil boyu şiir okumayı çiçek almayı üzerine bir dipnot sevgi düşmeyi bilirdik doluydu ellerimiz kalplerimiz dolu köşe başları siyaset tartışmalarından fırsat düşmezdi biz de bilirdik yağmurda yürümeyi ama parkamız taşımazdı incecik yağmuru sızardı tenimize rüyalar görmeyi de
Yılmaz Güney
bizde bilirdik yâre giderken  menekşe yollamasını  ama arkadaşlar açtı  yedik menekşe parasını biz de bilirdik! bilirdik el ele tutmayı, göz göze bakmayı bilirdik, yürüyüp sahil boyu şiir okumayı çiçek almayı,Lakin Aç idik yedik...
Reklam
Az laf çok iş bizimkisi. Lokum gibi insanlarız kabul edelim
Sabağnan Afyon evlerine kulak vercek olursek eğer… Sufra mendilini yaydım. Herif ev ekmeğini dilego. Gavaltı hazır, goyon hemencene. Biyakadanda çocukları ünneyen gelen. Gakgali len oğlum.Anasının paşası gakıve. Bubeniz ottu sufreye. Gakgızım,gakguzum benim, ha guzumm. Üyücez! Gakmecez! Yemecez! Bubenizi yolliyende görün gününüzü… Len
Çünkü dolar yükseldi!!
Bizde bilirdik sevgiliye karanfil almasını, lakin aç idik yedik karanfil parasını..
. - Vermezsin söz gençlere, Bekir Ağa! Babam da tıpkı senin gibi! Lâf bilmezsin, der bana. Türmeye kenef dediğim için az kalsın yirmi beş kişinin başını yakıyorum diye bir de dayak yedik. Konuşmasını bilmiyorsa kabahat kimde, bizde mi, sizde elbet! Oh, oh, låfa bak, lâfa! - Kendiniz okumadınız, bizi de okutmadınız. İstedim babamdan beni Yalta mektebine vermesini. Ulan, sen toprağın adamısın, insan toprağı bırakır da oturur mu, mektepte, dedi. Bekir Dayı! Siz Molla İreceb'in Ellezi'sini papağan gibi söyleyen insana okumuş diyorsunuz, öyle mi? Ama ben diyorum öyle değil! Asıl lâf bilen, mektepte okuyandır. Siz evvelce okuyup bizi de okutsaydınız bugün o yolu Ruslar değil biz yapardık. Asfaltı da biz döşer, aftanabile de biz binerdik. Hem biz binseydik yolda kaza da olmazdı. Şoseye asfaltı biz döşeseydik, köylünün tarlasına toprak da devirmezdik. Doğru mu Enver Ağa? - Doğru! - Eh! Şimdi neye yaradık? Taş tasımaya, İvan gibilerin emirlerini dinlemeye! .
Sayfa 304 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Bizde bilirdik yare giderken Menekşe yollamasını Ama arkadaşlar açtı Yedik menekşe parasını
Oradan buradan aklıma düşenler.
Şimdi canım sıkılmışken ve bilgisayarımda da temiz word belgesinde imleç işmar edercesine yanıp sönüyorken yazmaya büyük istek duydum. Gülseren Budaycıoğlu “konuşmak insanın zehrini alır” diyor, doğru ama yazmak eyleminde de böyle bir temizlik oluyor galiba insan beyninde. Bazen hüzün sıkkınlık ve yorgunluk üst üste gelince, üstüne okumak da pek
250 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.