Türkler ve Ruslar
Bu gün birbirleriyle ilgileri pek kritik bir noktaya gelmiş olan Türklerle Ruslar kimlerdir? Bu maluma kısa bir göz atmak faydasız değildir. Türkler Turan ırkının en büyük dalı olan bir millettir. Milâttan epey önce başlayan tarihleri dünyanın en büyük tarihlerinden biridir. Rusların ecdadı perişan bir halde bataklıklarda yaşayıp Normanlara
Türk halkı en az Yunan halkı kadar millî hak ve menfaatlerinin farkındadır, farkında olmadığını düşünenlerin de farkındadır! Yunanistan ile masaya oturmak, Mısır, İsrail ya da Suriye ile masaya oturmak gibi değildir! Çünkü onların bizden bir toprak talebi, adalarımıza ve denizlerimize sahiplenme, antlaşmalara uymama gibi bir durumu yoktur. Ama Yunanistan'ın vardır!
Sayfa 82
Reklam
Dostlar dedi: bu can bizden değildir. Düşman kırdı, oysa buzdan değildir. Gene de herhalde bizden değildir. Çare yok dünyadan gideyim gayrı.
Böyle Söyledi Zerdüşt....
"Öncelikli mesele ,kendimizden hoşnut olup olmadığımızı bilmek değildir ; ilke olarak bir şeylerden hoşnut olup olmadığımızı bilmektir.Varsayalım ki tek bir âna "evet" diyoruz ,o esnada ,sadece kendimize "evet" demekle kalmayız,aynı zamanda tüm mevcudiyete "evet" deriz.Zira,hiçbir şey ne başka bir şeyden ne bizden ayrı değildir.O halde, ruhumuz bir an,bir çalgı teli gibi ,yaşama sevinciyle titreştiyse ve tınladıysa ,o esnada bu tek olayın vuku bulması için ,ezeli olan her şey icap etmiştir.Ve de ezeli olan her şey,bizim "evet" dediğimiz bu tek ânın içinde yoğunlaşmış ,kurtarılmış ,gerekçelendirilmiş,tasdik edilmiştir. " Friedrich Nietzsche
“Ey halkım!” diye bağırdı gür sesiyle. “Şimdi size bizden bahsedeceğim! Biz kimiz? Biz belagat sanatında usta ama aynı zamanda ketum bir halkız. Derin duygular hissederiz ama utanç verici duygu gösterilerinden kaçınırız. Katı olsak da asla aşırı katı değiliz; eğlenceden hoşlansak da asla saçma görünmemize sebep olacak aptalca şekillerde eğlenmeyiz, amacımız özellikle saçma görünmek değilse. Milli renklerimiz, çeşit çeşit olsa da, tutarlıdır. Bizimle ilgili her şey, olması gerektiği gibidir. Örneğin aşırıya kaçmak gerektiğinde aşırıya kaçarız ve aşırıya kaçmışken bile zevkliyizdir ama asla müşkülpesentliğe varacak kadar aşırı rafine bir zevklilik değildir bu. Ilımlılığımızın ölçüsü bile ılımlıdır, kendimiz ölçüsüzce ılımlı olmaya karar vermediğimiz sürece; hatta şok edici ölçüde cafcaflı bile olabiliriz ki, bu durumlarda cafcaflılığımız gerçekten nefesleri kesecek kadar hayret vericidir ve hata yapmaya karar verdiğimizde, hatalarımız her milletin muazzam hataları gibi büyük, görkemli ve geri çevrilemezdir ve hatalarımızı inkâr etmeye karar vermişsek, tam olarak gerçeği söylüyormuşuz gibi konuşuruz ve hatalarımızı itiraf etmeye karar verdiğimizde bunu da dokunaklı bir aşırı içtenlikle yaparız!"
Sayfa 53 - Delidolu YayınlarıKitabı okudu
Şehid Ali ve Kürtler'de Âkif
Meselâ işe, "bangaheq" yayınlarından çıkan "Diwana Mizgin" adlı Kürtlerin Âkiflerinden biri sayabileceğimiz "Melâ Mizgîn"i okuyarak başlayabilir. Tabi bir tercüman eşliğinde... O zaman açığa çıkacaktır, Kürtlerde Âkiflerin olup olmadığı meselesi... Bahse konu eserden sadece şu dizelere dikkatleri çekmek istiyorum:
Sayfa 85 - Dua YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.