“Yeni doğan bir bebek annesinin göğsünü nasıl emeceğini bilir ya da aç olduğunda ağlamayı. Yavru bir hayvan doğduktan birkaç saniye sonra ilk adımını atabilir. Balığın yumurtaları kırıldığında yavruları yüzmeyi bilir. Bunun gibi birçok şey sayılabilir. Doğadaki tüm canlıların karmaşık fiziksel becerileri, kendileri ve dünya hakkında bildikleri vardır, ama bunun kaynağının ne olduğu belli değildir.” Caine kaşlarını çattı. “Ama bu bilgiler DNA’mızda kayıtlı değil midir zaten?” “Biyologlara göre öyle, ama fizikçilere göre değil. Şimdiye kadar hiçbir biyolog bu bilgilerin nereden geldiği sorusuna bir yanıt bulamadı.” “Ne dediğini anlayabildiğimden pek emin değilim.” “Şu şekilde düşün: Evrendeki tüm canlılar tek hücreli bir canlıdan evrimle oluştuğuna göre, bu bilgilerin kodlanmadan önce öğrenilmesi gerekiyordu; ağlamayı öğrenmesi gereken bir ilk bebek vardı ya da yürümeyi öğrenmesi gereken ilk yavru. Ama biyologlara göre öğrenilen becerilerimiz bizden sonra doğanlara doğrudan aktarılamıyor.”
TOZLU SAHİFELERDEN ÇIKIP YÜREKLERE YERLEŞEN KAHRAMAN: KÜR ŞAD (BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ) Olay Örgüsü İncelemeye geçmeden önce romanın genişçe bir özetini vermek faydalı olacaktır. Olay 621 yılında, bir yaz gecesi başlar. Yüzbaşı Işbara Alp'ın buyruğundaki Gök Türk erleri bozkırda uyumaya çalışmaktadırlar. Ertesi gün Çin'e akın
Reklam
Şiir/Bizden sonra doğanlara
Gerçekten, karanlık günlerde yaşıyorum! Doğru söz delilik. Düz alın Kanıtı vurdumduymazın. Gülen ki Korkunç haberi Henüz almamış.Ne günlere kaldık, ki Neredeyse suçtur ağaç üzerine bir konuşma İçerir çünkü susmayı bunca kötülük üstüne! Orda ağırdan caddeyi geçen Erişilmez mi dara düşen Arkadaşları için? Doğrudur: geçimimi sağlıyorum daha Ama inanın: bu bir rastlantı yalnız. Yaptığım Hiçbir iş doyma hakkını vermiyor bana. Rasgele korunmuşum. (Talihim dönüverse. Yokum.)Bana diyorlar: ye iç! Bak keyfine! Nasıl yer içerim, kaparsam Yiyeceğimi bir açın elinden ve Bardaktaki suyum bir susuzda yoksa? Ve yiyip içiyorum gene de.İsterdim bilge olmak. Eski kitaplarda yazılı nedir bilge Kavga dışı kalmak dünyada ve kısa yaşamını Korkusuz geçirmek Zora başvurmadan edebilmek Kötülüğe iyilikle karşılık vermekİsteklerine ermeyip, unutmak İşi bilgenin. Yapamam bütün bunları: Gerçekten, karanlık günlerde yaşıyorum!
O halde bolluğun ve eşitliğin dünyasına geçiş muhtemelen çalkantılı ve çatışmalı bir süreç olacaktır. Zenginler ayrıcalıklarından gönüllü olarak vazgeçmeyeceklerse, ellerindekileri zorla almak gerekecektir. Nitekim bu tür mücadelelerin her iki taraf açısından da ciddi sonuçları olabilmektedir. Friedrich Nietzsche’nin meşhur aforizmalarından birinde söylediği gibi, “Canavarlarla savaşırken kendin de bir canavara dönüşmemeye dikkat et. .. Çünkü uçuruma uzun süre baktığında, uçurum da sana bakar.” Ya da komünist şair Bertolt Brecht’in “Bizden Sonra Doğanlara” adlı şiirinde söylediği gibi, acımasız bir sisteme karşı verilen devrim mücadelesi, o mücadelenin içindekileri de acımasızlaştırabilir. Haksızlığa duyulan öfke bile Haşinleştirir sesi. Ah, biz Biz ki nezaketin temellerini atmak istemiştik Nazik olamadık kendimiz.
Sayfa 106Kitabı okudu
Ne yapsak, ne etsek, sonuçta hep bizden sonra doğanlara doğmaya, gelenler gelmeye devam edecek. Hep, birilerine göre, daha yaşlı olmaya mahkumuz.Önemli olan zamanın içinden hakkını vererek geçmek...
Sayfa 315Kitabı okudu
15 öğeden 11 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.