SEYİRCİ İÇİN NAŞİT DEMEK, GÜLMEK VE KAHKAHA DEMEKTİ Naşit Özcan (1886-1938) Şehzadebaşı cıvıl cıvıldı çocukluğumuzda. Sinemalarıyla, tiyatrosuyla... Şehzadebaşı deyince Naşit, Naşit deyince Şehzadebaşı gelirdi akla. Adı üstünde, Millet Tiyatrosu’ydu Naşit’in tiyatrosunun adı. Caddeyi boydan boya kaplayan bez ilanda şu yazılıydı: “Halk
Kimler girdi hayatıma, kimler teğet geçti, kimler geçip gitti.. Kaç kişi beni benden aldı da kaç kişi beni bana bıraktı.. Kaç kişi bana dost,kaç kişi bana yabancı.. kim kimlere dost, kimlere düşman.. kime yakın, kime uzak.. Ne insanlar geldi bu dünyaya kaç kişi tanıdım ben.. Beni kaç kişi tanıdı.. Ne tuhaf.. Oysa küçüktüm.. Uyurdum sadece. Oyun
Reklam
208 syf.
9/10 puan verdi
"Ya daha sağlıklı bir evlilik ya da boşanma"
Kadının Görünmeyen Emeği; Bu kitabın içinde 1970'li yıllarda feminist düşünce hareketini besleyen dört makalenin çevirisi yer almaktadır. "Kadının Görünmeyen Emeği" ifadesi Türkçe literatüründe bu çeviriden sonra yer almaya başlamıştır. Bu yüzden bu kitap ve bu kitabı hazırlayan iki kadın yazar önemlidir. Bunlar: • Gülnur Acar
Kadının Görünmeyen Emeği
Kadının Görünmeyen EmeğiGülnur Acar Savran · Yordam Kitap · 201696 okunma
169 syf.
·
Puan vermedi
Yalnızlığın, arayışın, bulma ümidinin, şehirlerin, caddelerin dili
"Yeni bir hayat kurmak... nasıl oluyordu? Önce fikir mi geliyordu? Yoksa tesadüf sizi fikrin önüne mi getiriyordu? Yeni bir hayat için mutlaka, kuvvetli bir rüzgâr mı gerekiyordu? Önce ki hayatınız artık 'eski mi oluyordu? Eski olanın hükmü kalmıyor muydu? O vakte kadar boşuna mı yaşamış oluyordunuz?" Bu sorularla aklımı çeldi yazar,
İkircikli Biricik
İkircikli Biricikİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 2015908 okunma
TİYATRODA BİR DE HİÇ ADI DUYULMAMIŞ ŞÖHRETLER VARDIR Acılı yorgun oyuncuların yanı sıra, kristalleşmiş gerçeklerin ardında bir de kalker tortuları vardı tiyatroda. Bunların adı sanı duyulmamıştır pek ortalıkta. Onları bilse bilse tiyatro çevreleri bilir. Bana en çok dokunan, tiyatronun en büyüğünden en küçüğüne kadar bütün aktörlerin, hatta
106 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
"Hayatı sevdim. İnsanları sevdim. Ama yenildim ..."
İlk okumadan kalemine hayran kaldığım bir yazar daha... Sevgi Soysal. İsmi gibi herkese sevgisini vermiş, kendisine hiç sevgi kalmamış gibi yazan Sevgi Soysal. Bu nasıl yazmaktır? Bu nasıl düşündürmektir insanı, Sevgi Hanım? Sizi tanıdığım için çok mutlu oldum kendi çapımda... Sevgi Yenen, 1936 yılında mimar-bürokrat bir babanın ve Alman bir
Tante Rosa
Tante RosaSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20198 okunma
Reklam
1.000 öğeden 441 ile 450 arasındakiler gösteriliyor.