Başkasından yardım beklemek, hurafenin başka bir türüdür. Müslüman olmayan devletlerde özverili dostlar veya azılı düşmanlar aramayı adet edinmiş, bunu dış politika diye adlandırmış durumdayız. Ne hakiki dost ne de hakiki düşman diye bir şeyin var olmadığını idrak edip başımıza gelen felaketlerden, 'düşmanın şeytani planlarından' kendimizi sorumlu tuttuğumuz vakit, olgunlaşmaya başladığımızın ve sıkıntı ile hayal kırıklıklarının daha az olduğu bir
dönemin kapıda olduğunun bir işareti olacaktır. Ayrıca, siyasi ve maddi bir çıkar gözetmeksizin yardım etmeye hazır devletler olsa bile, bunun bizim konumumuz için ciddi ölçüde bir önemi olmayacaktır. Zira, zenginlik bir ülkeye sonradan sokulabilecek bir şey değildir. O, çalışma ve gayretin sonucu olarak devletin içinde ortaya çıkmalıdır. Elde etmek istediğimiz şeyler için kendimiz gayret göstermeliyiz. Bunu bizim yerimize kimse yapmayacaktır, yapamaz da.