“Bizler bilmem nasıl gaflet ise, tarihi Osmanlılardan ibaret zannederek yine bilmem, ne akılla o güzel dilimizi Arapça ve Acemce kelimelerle doldurup Anadolu’dan birçok kelimeleri unutmuşuz. Vakıa bu suç bizde değil, daha evvel yani Müslümanlıktan sonra Çağatay lehçesine bu ecnebi kelimeleri sokmakla başladıysak da biz bunda pek ifrata varmıştık. Bereket versin okumuşlardan daha ileri olan köylülerimiz, anadillerinden pek az kaybedip çoğunu saklamışlar da kendimizi büsbütün kaybetmekten bizi korumuşlar. Türk’ün Türkiye, Türkistan, Maveraünnehr, Kırım, Kazak, Kırgız, Kafkas, Çin, İran, Hint, Irak ve dünyanın her yerinde hep bir olduğunu, Türk ve Tatarın iki kardeşten başka birşey olmadığını, Cengiz ve Aksak Timur (Timurlenk)’un birer Türk büyük kumandanı ve ulu padişahları olduğunu, Timurlenk’le Osmanlı Türkleri Padişahı arasındaki muharebenin nasılsa zuhura gelmiş bir kardeş kavgası olduğunu artık anlıyoruz ve Türkiye siyaseti artık tabii mecrasını bulmuş oluyor. “