“Mükemmel olmaya hiç niyetim yok. En azından öyle umuyorum. Çok tatsız olur. Kadınlar bizi kusurlarımız için seviyorlar. Eğer yeterince kusurumuz olursa her şeyi affedebilirler, muhteşem zekâlarımızı bile.”
32 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çocuk yetişkin fark etmeden herkese hediye edeceğim bi kitap, bayıldımm. O kadar güzel ki okurken öğrencilerimi hayal ettim. Bu kitabı tanımadan önce benzer diyalogları sınıfta gerçekleştirmiştik hatta kitap kurdu köşemizde bu kitapta geçen cümleye çok yakın “Hiçbir gemi bizi bir kitap kadar uzaklara götüremez.” yazıyor. Dinozorları da çok seviyorlar daha ne olsun! Hepsine okutmak, okuyamayana da ben okumak istiyorum!
Dinozorumun Saklandığı Yer
Dinozorumun Saklandığı YerMert Arık · Timaş Çocuk Yayınları · 2024137 okunma
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Osho’ya göre yalnızlık ve tekbaşınalık aynı değildir. Yalnızlık toplumla bütünleşememe durumudur fakat tekbaşınalık nerede olursan ol yaşadığın durumdur. İnsan tekbaşına doğar ve tek başına ölür. Kitapta etkilendiğim bir cümle vardı; insanın doğarken üç saniyede yaşam belirtisi oluşur, ölürken de üç saniyede yaşam enerjisi son bulur. Bizler
Aşk Özgürlük Tekbaşınalık
Aşk Özgürlük TekbaşınalıkOsho · Butik Yayınları · 20091,166 okunma
Ama onlar beni de kız kardeşimi de böyle sevmiyorlar. Yani olduğumuz gibi sevemiyorlar. Bizi birazcık değiştirmezlerse sevemiyorlar. Bizi sevme nedenlerini neredeyse bizi sevdikleri kadar, hatta çoğu zaman bizden fazla seviyorlar. Herkes diğerini sevdiği ölçüde, onu sevme nedenini seviyor hatta çoğu zaman bu nedeni daha da çok seviyor. O zaman pek iyi olmuyor.
Sayfa 160 - Yapı Kredi Yayınları,28.BaskıKitabı okudu
200 syf.
9/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Herkese merhabalar, Yine Şermin yaşar ve yine iyi ki okumuşum dediğim bir kitap. Yazar o kadar güzel sıcak ve samimi anlatıyor ki sanki okumuyorum da karşımdaki karakterle iki çay eşliğinde sohbet ediyorum. Roman ethem karakterinin anlatımıyla başlıyor. Sırayla herkes alıyor eline sazı başlıyor tüm bildiklerini , sırlarını ve yaralarını
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,884 okunma
Kadınlar, sırf yaşamak için yaşamayı erkeklere göre çok daha fazla seviyorlar...Ve bizi kendimizi işimize adamaktan alıkoyuyorlar... Kadınlarla mücadele etmek zorundayız ve bu da hemen her zaman eşitsiz bir mücadele. Dahi kadın çok az.
Reklam
Mükemmel olmaya hiç niyetim yok. En azından öyle umuyorum. Çok tatsız olur. Bunlar bizi kusurlarımız için seviyorlar. Eğer yeterince kusurumuz olursa her şeyi affedebilirler, muhteşem zekalarımızı bile.
“Mükemmel olmaya hiç niyetim yok. En azından öyle umuyorum. Çok tatsız olur. Kadınlar bizi kusurlarımız için seviyorlar. Eğer yeterince kusurumuz olursa her şeyi affedebilirler, muhteşem zekâlarımızı bile.”
Sayfa 67 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bazı şeyler hiç değişmiyor
Türkiye'yi hepimiz çok seviyoruz. Kayseri ise bizim vatanımız oldu. Kayserililer bizi çok seviyorlar, biz de onları... Ama en çok zoruma giden "Şu göçmenler Allah'ın dağından geldiler, hükumet bunlara ev verdi, iş verdi, biz sürünüyoruz. " demeleridir. "Neden geldiniz, ne zaman gidiyorsunuz? Siz geldiniz, kıtlık getirdiniz. Memleketinizi Çinlilere sattınız, niçin savaşmadınız? İnsan toprağını bırakıp kaçar mı, savaşmaz mı? Siz nasıl böyle rahat insanlarsınız, nerede rahat varsa oraya kaçıyorsunuz?" demeleri beni çok üzüyor. İnsan toprağını bırakıp gitmez, hele bizim vatanımız gibi bir cennet vatanı bırakıp hiç gitmez, bizim çektiğimiz zahmetleri çekmez. Bizim yaşadıklarımızı Allah hiçbir kuluna yaşatmasın. Her şey bir yana, genç eşlerimizi ve çocuğumuzu boynu bükük bırakıp geldık çıkıp geldık biz bu diyarlara. Belki Doğu Türkistan ve bizim başımıza gelen ağır felaketler hakkında bir şey bilmedikleri için bizi hor görenler, bizi istemeyenler oldu. Onlar dışında halk bizi kardeş bildi, bağrına bastı, her konuda yardımcı oldular. Türk milletinden Allah razı olsun.
Sayfa 229 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul, 2023.Kitabı okudu
Kızın elbisesinin kol ağzına işlenmiş, insanı ürperten sarı amblemi işaret ederek, "Nedir o?" diye sordu. Kız, "Bir arma, bir işaret," diye kestirip attı. Söz konusu arma insan eli büyüklüğündeydi. İğneli bir tekerleğe benziyordu, ayrıca güneşin veya bir yıldızın kozmolojik tasviri de olabilirdi. "Anlamı ne ?" diye sorduğu Niccolo. "Benim Yahudi olduğumun işareti," dedi kız. "Bu her Yahudi'de bulunur mu?" "Buna zorunluyuz," dedi kız ayrıntıya girmeden. Niccola, "Bu dini bir işaret midir?" diye sordu ısrarla. "Galiba öyle ama benim dinimde bir anlam taşımıyor, sanırım sizin dininizde anlamlı." Cevap tatmin edici değildi. Niccola'nın aklı karışmış, merakı artmıştı. "Madem anlamını bile bilmiyorsun, o halde neden üstünde taşıyorsun?" Kız içini çekti. Kalın kafalı bir çocuğa onuncu kez ders anlatır gibi sabırla açıkladı. "Çünkü yasa benim bunu yapmamı emrediyor. Benim yasam değil, sizin yasınız, Papa'nın yasası. Bütün Yahudiler bu işareti taşımak zorunda." "Neden?" "Yahudi olduğumuz anlaşılsın diye. Böylece bizden uzak durmaları, bizi hırpalamaları, taciz etmeleri ya da bizi hristiyanlığı kabule zorlamaları kolaylaşır. En çok bunu seviyorlar değil mi? Yahudi'yi dininden döndürmeye zorlamayı?" Sesine bir acıklık oturmuştu.
Reklam
“Bizi birazcık değiştirmezlerse sevemiyorlar. Bizi sevme nedenlerini neredeyse bizi sevdikleri kadar, hatta çoğu zaman bizden fazla seviyorlar. Herkes diğerini sevdiği ölçüde, onu sevme nedenini seviyor, hatta çoğu zaman bu nedeni daha çok seviyorlar.”
Gerçekten bunun farkında mısınız o kadınların değerini biliyor musunuz
Mükemmel olmaya hiç niyetim yok en azından öyle umuyorum çok tatsız olur kadınlar bizi kusurlarımız için seviyorlar
Resim