"Her şey yolunda," dedi Aragorn arkasını dönerek. "Yaşadığım uzak ülkeden bazı akrabalanm var burada. Fakat kaç kişilerdir, neden geldiler Halbarad bize anlatacak." "Yanımda otuz kişi var," dedi Halbarad. "Acilen aramızdan ancak bu kadar toplayabildik; fakat savaşa gitmek için Elladan ve Elrohir kardeşler de bizimle sürdüler atlarını. Çağnn ulaşır ulaşmaz elimizden geldiği kadar büyük bir hızla geldik." "Ama ben sizi çağırmadım," dedi Aragorn, "hayallerimde yaptığım çağrılar hariç. Düşüncelerim sık sık size çevrildi, özellikle bu gece düşündüğüm kadar sık çok nadir düşünmüşümdür; ama yine de hiç haber yollamadım. Her neyse! Bu tür şeyler bekleyebilir. Bizi aceleyle tehlike içinde at sürerken buldunuz. Bizimle sürün atlarınızı eğer kral izin verirse." Théoden gerçekten de bu habere sevinmişti. "Uygundur!" dedi. "Eğer bu akrabaların da seninle benzeşiyor ise Aragorn Beyim, böyle otuz cengâver sayısız baştan daha değerlidir." Sonra Süvariler yeniden yola koyuldu; Aragorn bir süre Dünedain ile birlikte sürdü atını; Kuzey'den ve Güney'den gelen haberler hakkında konuşurken Elrohir şöyle dedi ona: "Sana babamın sözlerini getirdim: Günler kısaldı. Eğer acelen var ise ölülerin Yolu'nu hatırla." "Günlerim her zaman amacıma ulaşmak için kısa gelmiştir bana," diye cevap verdi Aragorn. "Fakat o yolu seçmeden önce acelemin gerçekten çok fazla olması gerekir." "Bunu yakında göreceğiz," dedi Elrohir. "Ama gel bu şeyleri açık yol üzerinde konuşmayalım!"
Bizi hatırla,Kalp. Hepsini hatırla. Hatırlayacaksın. Ve hatırladığında...Bana geri döneceksin.
Reklam
"Bizi hatırla, Kalp. Hepsini hatırla. Hatırlayacaksın. Ve hatırladığında... Bana geri döneceksin."
Sayfa 424 - Parola YayınlarıKitabı okudu
Unutursan hatırla.
"Hukukun en gerçek, entelektüel açıdan en yoğun, hatta en zengin alanı sözleşme hukukudur. Sözleşme dediğiniz, size bir iş, bir ev, bir miras vaat eden kâğıt parçalarından ibaret değildir. Sözleşmeler en saf, en hakiki, en geniş anlamıyla hukukun tüm alanlarını kontrol eder. Bir toplum içinde yaşamayı seçtiğimizde, bir sözleşme altına girmeyi ve o sözleşmenin bize dayattığı kurallara uygun hareket etmeyi kabullenmiş oluruz. Anayasa da bir sözleşmedir ama esnek bir sözleşmedir ve bu sözleşmenin ne ölçüde esnetilebileceği, tam da hukukun siyasetle kesişim noktasıdır. Bu açık ve örtülü kurallar bütünü bize öldürmeme, çalmama, vergilerimizi ödeme görevlerini yükler. Ama bu durumda bizim hazırladığımız sözleşme yine bizi bağlıyor. Bu ülkenin vatandaşları olarak, doğduğumuz andan itibaren buranın hükümlerine uymayı taahhüt ettik ve her gün buna göre davranıyoruz. (...) sizden, hukuku bir sözleşmeler dizisi olarak düşünmeniz de istenecek. Bunlardan bazıları -sadece bir seferlik böyle bir laf etmenize izin veriyorum- diğerlerinden daha adildir. Fakat adalet, hukukta tek kaygı değildir, hatta en önemli kaygı da değildir: Hukuk her zaman adil değildir. Sözleşmeler de her zaman adil değildir. Ama bazen bu adaletsizlikler, toplumun düzgün işleyebilmesi için gereklidir."
Sayfa 142 - HaroldKitabı okuyor
Hayırlı Cumalar
Hz. Yusuf aleyhisselamın kuyudayken yaptığı dua: “Ey gâib olmayan şâhid! Ey uzak olmayan yakın! Ey mağlûb olmayan gâlip! Şu içinde bulunduğum durumdan kurtulup çıkmamı nasip eyle! Beni bu içinde bulunduğum durumdan kurtar.Ey her belayı kaldıran, her duayı kabul eden, kırık kalpleri saran, iyileştiren, her güçlüğü kolaylaştıran, her garibin
"Ahmed b. Ebi’l Havârî der ki: Ebû Suleymân ed-Dârânî’ye, “Falân ve filân kimseleri bir türlü sevemiyorum” dediğimde, “Ben de sevemiyorum. Ama belki bu benim kalbim ve senin kalbinin hastalığıdır, bizde hayr yoktur ve sâlihleri sevemiyoruzdur” dedi. [Sıfatu’s Safve 4/447] Allah’a îmân eden kardeşlerine karşı kalbinde sebebli-sebebsiz bir kin,
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.