Öteki insanlar gibi geçici ve fâni bir hayat sürüp yaşamayı alaya alanların gittiği o uçsuz bucaksız yere bizim de gitmemiz gerekecek vaktimiz gelince. Tüm bunların ne kadar uzun bir süredir mezarlarında yattıklarını düşün. Bundan onlara zarar geldi mi? Ya da isimleri bile neredeyse silinmiş olanlar için bunda korkunç bir şey var mı? Dünyada çok değerli olan tek bir şey vardır, gerçeğe ve adalete uygun yaşamak ve yalancılara, merhametsizlere bile böyle yaklaşmak.
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Rahmet vadilerinden boşanır âb-ı hayat
En müstesna doğuşa hâmiledir kâinat
Ne güzel bir giriş, dünyaya ne güzel bir geliş... Toprağı kirlerinden arındıran o Yağmur için, rahmet vadilerinin
Okumayı yeni yeni öğrenen yeğenimin kitaplığımda görüp "dar alan" diye okuyup dayı doğru mu okudum diye sorması üzerine aa kitaplığımda böyle bi kitap mı varmış diye elime alıp okuduğum bir kitap...
Yazarın Türkiye'nin acı gerçeklerini
kaleme aldığı ve bunu iki aile üzerinden anlattığı,zaman zaman hüzünleneceğiniz, yeri geldiğinde sobanın etrafında toplanıp gecelere kadar muhabbet edilen ve kahkahaların sesinin sokaklarda yankılandığı soğuk kış günleri sıcaklığını tekrar yaşayacağınız , olayların acısını gerçekmişçesine yüreğinizde hissedeceğiniz, samimi ,dili oldukça basit okudukça okunası bir kitap..
Kimi zaman insanları davranışları üzerinden yargılarız. Bizim gibi olsun isteriz herkes. Yalan söylemesin, birilerine yaranmaya çalışmasın, dik dursun vs vs.. ama kimse çevresindeki insanların neden böyle davrandığını araştıracak kadar ne cesur, ne de artık buna vaktimiz var..
Mete, mahalle arkadaşı Ömere nazaran şanslı diye nitelendirebileceğimiz, ama onun da kendi yoksul dertleri olan yatalak bir ablaya sahip ve bu yüzden de sorumluluğu fazla olan bir çocuk. Ömer, babasından ve abisinden şiddet gören annesinin ve ablasının insan yerine konmadığı ve bu yüzden de sağlıklı bir çocukluk yaşayamayan çocuk...
Tolstoy' un bir sözü var ya hani:"Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir."
Heh işte köye Mete'nin üniversite okuyan teyzesi gelir ve hikaye başlar. İyi okumalar....
Usulca yaşamak istiyorum şu dünyada .
Dertlerimin, imtihanlarımın geldiği yeri bilerek, sabrederek süslemek istiyorum ömrümü.
Bazen çok mu zor diyorum, çok mu zor tüm kainatı insana hizmetçi kılan Allah'a kulluk etmek, fıtratım gereği yaşamak? Ama nefis susmuyor, şeytan durmuyor.
İyilikler, güzellikler hep kaybolmuş, gizlenmiş. Onlarca
Kapıcı Süleyman mı daha rahat bir hayat sürdü yoksa Sultan Süleyman Mı? Düşünsenize İkinci el Brodaway’i olsaydı Sultan Süleyman’ın o kadar yorulur muydu acaba devlet işlerini yönetirken. Ya da elinde tuşlu da olsa bir cep telefonu olsaydı Şehzade Mustafa’nın masum olduğunu geç olmadan öğrenebilir miydi.
Hastalandığı zaman özel hekimlerini
"...öteki insanlar gibi geçici ve fâni bir hayat sürüp yaşamayı alaya alanların gittiği o uçsuz bucaksız yere bizim de gitmemiz gerekecek vaktimiz gelince."
Sayfa 63 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Stoacılar Felsefeyi üçe ayırır: Mantık, Fizik ve Ahlak. Stoacılara göre felsefe yaşayan bir canlıdır. Mantık, bu canlının kemiklerini ve sinirlerini, Fizik etli bölgelerini, Ahlaksa ruhunu oluşturur. Stoacılar bunlar arasındaki ilişkiyi şöyle ifade eder: "En üstün iyi, erdemdir; erdem doğayla uyumlu yaşamaktır, doğayla uyumlu yaşama,
Çok zeki, çok çalışkan, çok becerikli, çok direngen insanların öteki insanlar gibi geçici ve fani bir hayat sürüp yaşamayı alaya alanların gittiği o uçsuz bucaksız yere bizim de gitmemiz gerekecek vaktimiz gelince. Tüm bunların ne kadar uzun bir süredir mezarlarında yattıklarını düşün. Bundan onlara zarar geldi mi? Ya da isimleri bile neredeyse silinmiş olanlar için bunda korkunç bir şey var mı? Dünyada çok değerli olan tek bir şey vardır, gerçeğe ve adalete uygun yaşamak ve yalancılara, merhametsizlere bile böyle yaklaşmak.
Tevbe için de Kadir Gecesini bekleyecek vaktimiz yoktur. Ne zaman günahlarımızdan sıyrılırsak bizim Kadir Gecemiz o gecedir. Kadir Gecesinin edebiyat konusu hâline getirilmesi tam anlamıyla bir
kayıptır.
Tevbe için de Kadir Gecesini bekleyecek vaktimiz yoktur. Ne zaman günahlarımızdan sıyrılırsak bizim Kadir Gecemiz o gecedir. Kadir Gecesinin edebiyat konusu hâline getirilmesi tam anlamıyla bir kayıptır.