Bizim devrimci sinemamız bu olacak. Bu topraklardan çıkacak. Bu toprağın tarihinden çıkacak. Sosyolojisinden, felsefesinden çıkacak. Başka çaremiz yok. Karacaoğlan da olacak içinde, Ağrı dağı'nın çiçekleri de. Bu, arada Nazım Hikmet de İlhan Berk de oşacak. Şairlerimiz de olacak içinde. Fuzuli de olacak. Çünkü bir büyük yelpazenin içinden geliyoruz. Çünkü büyük külterel temellerimiz var. Ta Anadolu'nun temellerinde on bin yıllık bir kültür var. Bunun içinden gelen Türkmenler, Yörükler ve diğerleri bu kültürle birleştiler. Bir tarafta Şah İsmail, bir tarafta Azerbaycam var. Bir tarafta Göktürkler var, Dede Korkutlar var. Bir tarafta İstanbul'un Fuzuli'si, Nedim'i var. İtri'si var. Levni'si var. Yani öylesine geniş bir çoğrafyadan geliyoruz kibunları aklayabilmek lazım."
"Antalya mebusu Hoca Rasih, Hilâfet'in ilgası zamanında, Hilâl-ı Ahmer'e para toplamak için bir heyetle Hindistan'daydı. İlga'dan 15 gün sonra geldi. Konuşuyordu. Bana dert yandı: - Bize Hindistan'da çok hürmet ediyorlardı. Mühim para toplanıyordu." Hilâfet'in ilgası" telgrafı gelince Hindistanlılar perişan oldular. Çok keder ettiler. Bize de hakaret ettiler. Çaremiz kalmadı kaçıp geldik, dedi. Bu iş, bütün âlem-i İslâma derin tesir yapmıştır, halbuki padişahlığın ilgasına âlem-i İslâm hiçbir şey dememiştir. Ne vahim bir hatadır, zaman gösterecek. Mustafa Kemal'e göre, "Hilâfet'ten hiçbir faide yokmuş." Delili de Hintlilerin 1. Cihan Harbi'nde aleyhimize savaşmaları imiş. Bu adamlar esirdir, ne yapabilirler? Hadi sen ol da yap! Hem de aldatılarak Çanakkale'ye getirilmişlerdir. Yine de lehimize çok yardım yaptılar. İngiltere'yi lehimize çevirmeye çok çalıştılar. Bunların (Lozan'da) bizim iyi sulh yapmamıza muhakkak tesiri olmuştur. Bize birçok para yolladılar. Biz Eskişehir'den İngilizleri tardederken Hintli taburlar kurşunlarını havaya sıktılar. Daha ne istiyorsun? Hele hür olsunlar da gör.. Bilhassa Hilâfet sayesinde umum Müslümanlar bizi büyük muhabbetle seviyordu. Bu da mühim manevî fayda idi. Hem bütün İslâmlara ait bir başı ne vicdanla, ne hakla kesersin! Zavallı âlem-i İslâm başsız kaldı. Ama bu kadar yenileşmiş olan Avrupa, Papa'yı kaldırmıyor. Mussolini bilâkis onu kuvvetlendirdi."
Sayfa 162Kitabı okudu
Reklam
İnsan başka çaresi kalmayınca isyan eder. Bizim çaremiz var mı? İnsan ancak korkmaktan yılınca isyan eder. Korkudan yıldın mı?
Tanrılara kurban vermeyi ve rahipleri onurlandırmayı reddetmek aslında kimseyi öldürmez, ama ekoloji konusunda cahil olmak ve biyolojiyi hor görmek, tüm insan türü için en trajik geleceği hazırlamaktadır. Bizim dinlerimiz vebadır ve onları destekleyen iktidarlar, zehirleyici fesat çeteleridir, bizim tinselliğimiz zihinsel yetilerin mastürbasyonundan başka bir şey değildir, artık bütün güç ve kaynaklarımıza ihtiyacımız var, dünyayı yeniden düşünmek istiyorsak, hayatın ve ölümün tek hakiminin insan olduğu bir dünya düşünmek istiyorsak başka çaremiz yok; tek hakimi, diyorum, beni iyi dinleyin, çünkü metafizik aldatmaca son soluğunu verdi artık, kendi güçsüzlüğümüzün ardına sığınamayız.
ALTINCI FİLO Küçük tedbirlerle mühim arızaların giderilmesi, çok defa mümkündür. Işığın yerini değiştirmek gözlerin yorulmasını, kışın yün fanila giymek, üşümekten doğan türlü hastalıkları önler. Sobaya yapışan bir çocuk için tedbir onu azarlamak yahut dövmek değil, sobanın çevresini parmaklıkla çevirmektir. Toplum hayatında buna benzer
Seyda Muhammed Konyevi H.z
Kendime ve sizlere daima şunu tavsiye ediyorum; gaflete daldığımız zaman, kendimizi hemen uyandıralım. Tek çaremiz, Allah-u Zülcelal’i zikretmektir. O’na ibadet etmek, hizmet etmek, bilhassa namazlarımızdan, dünya işlerimizi tamamladıktan sonra kalan boş vakitlerimizde, Allah-u Zülcelal’i zikretmemiz lazımdır. Çünkü zikir, Allah-u Zülcelal’in yanında çok makbul olan bir sevap olduğu gibi bizim kurtuluşumuz için de çok büyük bir fırsattır.
Reklam
630 öğeden 861 ile 630 arasındakiler gösteriliyor.