"Özgürlüklerini savunamayanların ödedikleri bedel ağırdır."
Çoğunlukla çocuk kitabı tatlılığında yayınlanan bu kitabı, çocukken ben de okumuştum fakat sadece o masal tadını alabilmiştim.
Siyasete olan ilgimi hiçbir zaman yadsıyamadım. Orwell'ı, Huxley'den de tanıyordum zaten.
Nihayetinde bir zamanlar yasaklı olan bu kitabını,
Mumlar söndüğünde köyde, hepimiz toplanırdık ninemin dizinin dibinde. Çiçekli bir fistanla yamalanmış bir elbise. En çok dikkatimi çeken buydu çocuk aklımla. Hâlâ hayretle hatırlarım... Nineme sorduğumda uyumuna rağmen fistanı, ellerimde tutarak çiçekleriyle, bahar gibi bakardı, genç kız gözleriyle... Ve anlardım ve elbet ki yıllar sonra çok daha
SULUKULEDE ZAMAN
Birçok eski ev vardı Sulukule'de
Yıllardan seksenlerdi ...
"Bekarız tabi ki o zamanlar"
diye başlardı bütün zamparalıklar
Yıllanmış dökük evler tek katlı
Yeşil yosunlu kiremitleri pek acımaklı
Boydan boya gerilmiş ipleriyle
Sokaklarda rengarenk çamaşırlar
Saklanarak bakmakta çocuklar
"Bir gece işte gençlik
Bir kitaba başladım. Kapağını araladım. Etraf alaca karanlıktı. Bir kitaptan, bir masala düştüm..
Ayşegül Çelik bu kitabıyla beni sarıp sarmaladı diyebilirim. ( Hayatıma girmiş çıkmış tüm Ayşegülleri bağışladım :D )Masalsı bir anlatımla başladığı kitapta neyi nereye bağlayacak, kimin masalı kiminkiyle nerede kesişecek derken suyun altına dalmış