Bizim uygarlık dediğimiz şeyin hemen hemen tümünü aylak sınıf yaratmıştır: Sanat, bilim, felsefe... Aylak sınıf olmasa, insanlık barbarlıktan hiç kurtulamazdı.
Sanki mahkemenin amacı adaletmiş gibi, dedi Nehlüdov
Başka nedir peki?
Sınıfsal çıkarların korunması. Bence mahkeme, bizim de içinde bulunduğumuz sınıf açısından kazançlı olan mevcut düzenin sürdürülmesi için bir yönetim aracıdır sadece.
Sayfa 461 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Ön sıraları süsleyen ağırbaşlı sınıf birincileri hemen işe koyulmuşlardı. Yanlarında olmadığım halde ne yazdıklarını omuzları üzerinden okumuş gibi biliyordum: ‘İlk hatıram sevgili anneciğimin küçük karyolamın üstüne eğilen müşfik altın sarısı başı, bana muhabbetle gülümseyen gök mavisi gözleridir.’ tarzında şairane bir yalancık... Hakikatte ne annecikler altın sarısı ve gök mavisinden başka renklerde de olabilirlerdi. Fakat Sör’lerde okuyan kızların kaleminden bu renklere boyanmak, o biçareler için bir mecburiyet, bizim için bir usuldü. Bana gelince, ben bambaşka bir çocuktum. Çok küçük yaşta kaybettiğim annemden aklımda pek fazla bir şey kalmamıştı. Fakat herhalde altın saçlı ve mavi gözlü olmadığı muhakkaktı. Böyle olunca da hiçbir kuvvet bana onu asıl çehresinden başka bir çehre ile düşündürmeye ve sevdirmeye muktedir değildi...”