Bizim zamanımızda poşet cebimizde poşet şeker dolana kadar şeker toplardık şimdiki çocuklar para istiyor şeker umurlarında bile değil. Para toplamak bayram sevincinin önüne geçmiş.
M. Hanefi Başegmez
M. Hanefi Başegmez
Osmanlı Devleti 17. asrın sonlarında ilk toprak kaybını yaşamış, ilerleyen zamanlarda devlet askerî, ekonomik ve sosyal bakımlardan yavaş yavaş bir çöküşün içine girmiştir. Gerek devlet adamları gerekse eli kalem tutan zevat tarafından zaman zaman devletin içine düştüğü bu durum edebî sahada çeşitli açılardan dile getirilmiştir. Ancak bunlardan en dikkat çekeni sultan III. Mustafa’nın iki beyitlik şiiri olmuştur. Şiirin bu kadar ilgi görmesi ve meşhur olması devletin pek de iç açıcı olmayan hâlinin bizzat devletin en tepesindeki isim tarafından ortaya konulmuş olmasıdır. Zira daha önceki padişahlar tarafından böyle bir durum varsa da dillendirilmemiş, farklı sebeplerle kol kırılmış yen içinde kalmıştır. Padişahın ağzından dökülen ve çokça tekrarlanan şiir daha söylenir söylenmez tanzir edilmeye başlanmıştır. Yıḳılupdur bu cihân ṣanma ki bizde düzele Devleti çarḫ-ı denî virdi ḳamu mübteẕele Şimdi ebvâb-ı saʽâdetde gezen hep ḫaẕele İşimüz ḳaldı hemân merḥamet-i Lem-yezel’e [Bu dünya yıkılıp gitmektedir, bizim zamanımızda düzeleceğini zannetme. Bir de alçak felek devleti büsbütün aşağılık kimselerin eline verdi. Nitekim şimdi saadet kapılarında (devlette) bulunanlar bozguncu ve soysuz kişiler. Artık işimiz Allah’ın merhametine kaldı.]
Reklam
Sultan III. Mustafa’nın kendisinden söz eden hemen her kaynakta yer alan ve oldukça meşhur olan şiiri şöyledir: Yıḳılupdur bu cihân ṣanma ki bizde düzele Devleti çarḫ-ı denî virdi ḳamu mübteẕele Şimdi ebvâb-ı saʽâdetde gezen hep ḫaẕele İşimüz ḳaldı hemân merḥamet-i Lem-yezel’e [Bu dünya yıkılıp gitmektedir, bizim zamanımızda düzeleceğini zannetme. Bir de alçak felek, devleti büsbütün aşağılık kimselerin eline verdi. Nitekim şimdi saadet kapılarında (devlette) bulunanlar bozguncu ve soysuz kişiler. Artık işimiz Allah’ın merhametine kaldı.]
Ramazan ayı iyiliklerle geçti...
Birçok insanla yolumuzu ayırdık... Bayramdan sonra 3-5 kişi ile devam edeceğiz! ✊🤝 Bize çokluk değil kalite ve fıtratı bozuk olmayan, (omzuna bilgisayar çantası atınca ben biliyorumcu olup eline milyon geçince ilk hissede ters köşe olunca tekrar sana dönüp yardım isteyenler lazım değil...)🥶🥶🥶 Gerçekten artık bir insanı denerken önce musluk bataryası tamiri yapıp yapmadığını test edicem...🤣 Bizim zamanımızda sırtta çimentoyu 4. kata çıkarırdık... Boşuna RONNiE COLEMAN kıskandığım tek kişi demiyorum.. O gözler ağırlık altında doğru pozisyonda ezilirken ne acılar içinde bağırdı... Hayatın tadı tuzu işte o acı... Hele bir de bacak antremanı yapıyorsan seni takdir ederim...
"Bizim zamanımızda siyasi konuşma ve yazma büyük ölçüde savunulamaz olanın savunmasıdır... Savunmasız köyler havadan bombalanır, köy sakinleri taşraya sürülür, hayvanlar tüfekle taranır, kulübeler yangın çıkarılarak ateşe verilir: buna pasifize etmek denir."
George Orwell
George Orwell
'Politics and the English Language'
Şimdiki çocukların kitap ve birçok kaynağa ulaşılabilirlik açısından çok şanslı olduğunu düşünüyorum.. Bizim zamanımızda cin Ali serisi vardı,gazetelerin daha çok tiraj elde etmek için dağıttığı Ayşegül serisi ve biz onlarla büyüdük.Nedense birden Ömer Seyfettin dayatıldi okullarda küçücük beyinlerimize, şimdi bile düşününce tüylerimi diken
Reklam
EDEBİYATIN İLK FELSEFİK YAZIMI
Edebiyatın karmaşık kısımları bilinen aşk üçgenlerini çözmüş, bağlı bulunduğu felsefe konularına kararlı yapıda bağlanmıştır. Aşk; sevginin içsel huzur getiren vasıflarını gören tarafta yer alırken, sevgi ve aşk ikilisi edebiyatın en derin uğraş alanı olmuştur. Edebi eser vermek bizlere sunulan açık görü tarzlarına vâkıf seçenek bırakmayan normları zor ve kolay olacak biçimde gösteren farklı dereceli açıların benzer yönlerine uygun düşmeyecek durumda olması gerektiğidir. Gerek edebiyat gerek sanat normsal dengeleri kullanan gerçek birey özelliklerini utanç kısmından çıkararak faal alana dönüştürecek model olma özelliği sunmaktadır. Matematiğin edebiyatta kullanılması edebi eserlerin fiziksel sisteme göre uygulanabilmesinin önünü açmıştır. Fizik; Aristo ve Platon yapılanmalarını edebiyatın zor sanat kısımlarına aktaran kararlı ve tam içsel mekanizma içeriğinde bulunan konumlama tekrarlarını Aristoteles sisteminin üç açı farkına bölümüyle bulunmuştur. Aristo ve Platon, Sokrates'in savunmasında bilinen zamanların en derin felsefik görüşü olan Tam tümevarımla ütopyanın edebiyatı nasıl etkilediğini göstermek istemiştir. Platon ve Plotinos, tekrar eden şaşırtıcı ve atrasyon gösteren formsal alanı iyi kullanarak zaman sorunlarını edebiyatın iç denge kısmında kullanmıştır. Herhalde zaman sorunları ortadan kalkmasa da, Platon ve Plotinos zamanın aktriktif yapısını çözerek hiç söylenmeyecek sözleri bizim zamanımızda bulunan harekât dizelerine uygulanmasını sağlamıştır. Saygılarımla...
Olum yeni nesil çok değişik sadece nesil değil veliler de dahil, bizim zamanımızda ne yaparsa yapsın öğretmen haklıydı, vardı bir bildiği djdjd bizim hoca bizi dizerdi sıraya sonra vurunca yere düşeceğimiz şiddette tokat atardı biz de eyvallah çeker erkekliğimiz el verdiği ölçüde ağlar yerimize geçerdik :d kızların isnsiyatifi vardı ama onlara bu şiddette tokat vuramazsın kızları da azarlıyordu sonra azardan dolayı ağlarlardı :d (belki de az önceki tokatı yediğimiz için bizim halimize ağlıyorlardır djd) bunu gidip anne babama anlatsam ne halt işledin yine derlerdi muhtemelen ki vurmasının bir nedeni de vardı ( okuduğu öyküyü deftere zamanında yazamamıştık sadece :d) zaten biz sert tokatlananlar önceki nesilden daha şanslıymışız anlatılanlara göre onlardaki sistem ohoooo bu anlattıklarım doğru mu yanlış mı bir kenara bırakırsak eğer (kısmi dayak atılmasına kaşı değilim) eskiden öğretmenlerin bir ağırlığı vardı sanki, belki de küçük olduğum için her şeyi onlar biliyor sandığım için gözümde öyleydiler bilmiyorum o ağırlık kaybedildi, hayrolsun her şey
Serhat

Serhat

@Bilmukavemat
·
03 Mart 09:59
Velinin, çocuğunun dersin akışını bozduğuna ikna etmem için benden istediği belgeler: -muhtardan alınacak adres bilgisi -yeşil pasaport -noter onaylı kira sözleşmesi -okul günleri içerisinde çıkarılmış bir kanun hükmünde kararname -son altı ayda çekilmiş iki adet biyometrik fotoğraf -Üzerime kayıtlı varsa ev, arsa veya arabaya dair birer kanıt -Edevlet'ten alınacak öğretmenlik görev yeri belgesi -cumhurbaşkanlığı gazetesinden çıkarılacak bir yayın -Maaş bordrosu ve son maaşın enflasyon karşısındaki durumu -Asker kaçağı olmadığıma dair çatışma içindeyken çekilmiş bir resim veya cepheden yavukluma yazdığım içli bir mektup
Karalama2
...?...?/1989... Kendini haddinden fazla duyumsadığı için acıya ve korkuyuda haddinden fazla duyarlı arkadaşım için, burası tam bir cehennemdi. Her şeyiyle farklıydı Ankara'dan. Çok kültürlü, birçok etnik gruptan oluşan, bu etnik grupların bir nevi kabileci bir tutumla diğerleriyle arasına sınırlar koyarak birbirinden ayrıştığı, etnik
Muhammed Konyevî Kuddise Sirrûh’tan Hikmetli Sözler -1-
Muhammed Konyevî Kuddise Sirrûh’tan Hikmetli Sözler -1- 01- "Ben dünyada yaşadığım sürece, daima Allah-u Zülcelâl’in rahmetinden bahsedeceğim. Ümit ediyorum ki, Allah-u Zülcelâl mahşer gününde bizlere, İnşallah-u Teâlâ rahmeti ile muamele edecektir." 02- "Allah-u Zülcelâl, nefsin istek ve arzularını yaratmış bir tarafa koymuştur.
Reklam
Teyzeye sordular
+ Nasıl 45 yıl evli kaldınız - Bizim zamanımızda bir şeyler kırıldığında çöpe atılmaz, tamir edilirdi . Bu yüzden
"Kardeşimin çocuğunun ayakkabıları gözüme fazlasıyla çamurlu geldi. Annene söyle de ayakkabılarını temizlesin, okulda bir sürü çocuğun içinde böyle olmaz dedim. Annesi de çocuğa sen temizle demiş. Ben temizledim artık. Bir leğende ayakkabıların içini dışını sabunla bir güzel yıkadım ve sabaha kurusun diye sobaya astım. Bizim zamanımızda böyle bir problem yoktu çünkü hepimiz köyde okuduk ve hepimiz lastik ayakkabı giydik. Yamalı pantolon giydik. Ve herkes öyleydi zaten. Şimdi zengin fakir ayrımı malesef çok belirgin ve bu çocukları olumsuz etkiliyor." .....
671 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.