Kağıdı oldum olası seven biri olarak gelecekte söze şöyle başlanmamasını dilerim; 'Bizim zamanımızda kitap diye bir şey vardı, kağıttan yapılıyordu. Düşünebiliyor musunuz?'
276 syf.
6/10 puan verdi
Kitapta 26 tane öykü var. Öyküler başlarken sımsıcak köy tasvirleri ile (genelde Ege, çoğunlukla İzmir) başlıyor. Hani şu bizim zamanımızda ortaokul - lise Türkçe kitaplarındakiler gibi. Gelgelelim öyküler tamamen soft erotik. Edebi kaynakların çoğunda "yazar burada taşralı kadınların acılarını, yaşadığı baskıları, cinsel dünyalarının karanlığını..." diyerek methiyeler düzülmüş. Lakin uygulamada her yerde kitabın müstehcen yönü ön planda. Hatta öykülerden birisi kitapla aynı isimde filme çekilmiş, filmin konusu, google görselleri ortada... Hikayeler ilerledikçe seviye yükseliyor. Müstehcenlik azalıyor. İlk öykülerde durum iyice vahim. "İğneci" diye öykü var be. Hem gerçek hem mecazi anlamıyla adam iğneci. Öte yandan insanımızın "başkasına verir talkımı, kendi yutar salkımı" anlayışı masaya yatırılmış diyebilirim. Başkalarına ahlak dersi verip her türlü ahlaksızlığı yapanlardan da bahsedilmiş. Kimseye yakalanmadıkça istediğiniz yapmak serbest. Ayrıca medyada çok az bahsedilen, çocuk gelinlerlerden (ki bu konudan da bahsedilmiş) tartışma sırası gelmeyen çocuk damat konusuna bile taa o yıllarda (1969) değinmesi başarılı. Diline, anlatımına diyecek bir söz yok. Özellikle Halim Gelecek, Uzun Bir Gece ve Aylı Bıçak isimli öyküleri beğendim. Yine de denk gelirse bir göz atın, illa okuyacağım diye uğraşmayın diyeceğim bi kitap.
Ay Büyürken Uyuyamam
Ay Büyürken UyuyamamNecati Cumalı · Cumhuriyet Kitapları Yayınları · 2019266 okunma
Reklam
Otuzbeşime bastım geçen hafta... İlk Yarı bitti: Hayat : 1 ... Ben : 0 ... Ama belliydi böyle olacağı... Nicedir başlamıştı belirtiler: Yolda çocuklar "Amca şu topu atıversene" seslendiklerinde kuşkulanmıştım ilkin... Sonra saçlarımdaki beyaz teller tescilledi yarı yolun ufukta göründüğünü... Baktım lise fotoğrafları sararmış, sınıf arkadaşlarım yaşlanmış. Eş dost sohbetlerinde sağlık ve çocuk konuşulur olmuş... Seyahat ve aşk yerine... Gök gibi gürlemeye alışkın müzik setimin ses düğmesini kısar olmuşum, içerideki uçurtmanın ipini çekercesine... "Bizim zamanımızda" diye başlayan nutuklar atmaya başlamışım mezuniyet törenlerinde - Hayret! Daha dün değil miydi benimkisi? - Yıllar yılı dudak büktüğüm "Ölümden sonra hayat masallarını"na kulak kabartmaya başlamışım gizliden gizliye... İple çektiğim haziranlara sırt çevirmişim... Yaşamın orta sahasına girmişim... İrkilmişim...
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
bizim zamanımızda cin ali vardı okumayı sökerken şimdi varmı bilmiyorum benim heceleyerek okumayı söktüğüm kitaplardan biridir.herkesin okuması gerektiğine inanıyorum .
Pembe İncili Kaftan
Pembe İncili KaftanÖmer Seyfettin · Timaş Yayınları · 20125,5bin okunma
Gülse Birsel’den Çok Güzel Bir Yazı Hep söylüyorum, biz çocukken midemiz bulanınca ekmek yedirirlerdi, grip “Yatınca geçer”di, başın ağrıyorsa “Çocukların başı ağrımaz” denirdi, uykun kaçıyorsa “Oyuncaklarını düşün, güzel rüyalar görürsün” şeklinde konu halledilirdi! Okuma yazmayı öğrenemiyorsan ya, “Tembel”din ya “Yavaştan, sağlam sağlam
288 syf.
3/10 puan verdi
Evet ağır ağır ilerlese de nihayet kitabı bitirdim. Böyle diyorum çünkü; çok önemli konuları içermesine rağmen yazar sürekli aynı kelime ve cümleleri tekrarlayarak okuyucuyu gerçekten sıkıyor. Büyük bir sabırla okumak gerekiyor. Tabi ki boş bir kitap değil. Çocukluk döneminin ilk dört yaşının çok önemli olduğunu hatta gelecekteki hayatının , karakterinin ve kişiliğinin ana temellerinin bu dönemde tamamlandığını öğreniyoruz. Bir de erken çocukluk döneminde ki bir çocuğa asla hayır, sen yapamazsın, babana söylerim, bizim zamanımızda şöyleydi filan gibi yaklaşımlarla asla yaklaşmıyoruz. Peki ne yapıyoruz ?... ?...?
Çocukluk Sırrı
Çocukluk SırrıAdem Güneş · Nesil Yayınları · 2012853 okunma
Reklam
Babam derdi ki bizim zamanımızda bir insanın efendiliği kitaplarından anlaşılırdı; oysa bugün geri vermediği kitaplardan anlaşılıyor.
‘’Çünkü kolay şartlar altında, kendini zora sokmadan büyüyen çocuklarda en güç iş olan kahramanlığa karşı istidat kalmaz.‘’ İnsaflı düşünelim: Bir Türk çocuğuna güreş mi yakışır, yoksa aktörlük mü? Bize askerlik terbiyesi mi gerek, yoksa Güzel Sanatların Tiyatroculuk şubesi mi? Birinciyi bırakıp ikinciye ehemmiyet vermek aç insana süslü elbise giydirmekten farksızdır. İlkokullar da çocuklara hiçbir şey öğretilmiyor. Bizim zamanımızda tarih dersi ikinci sınıf ta başlardı. Biz ilk Osmanlı kahramanlarını, Sırpsındığı'nı, Kosova’yı, Niğebolu'yu, Varna'yı, Mohaç'ı ikinci sınıf ta öğrenirdik. Bize bu savaşları anlatan fedakâr öğretmenlerimiz bizde milli şuuru kamçılardı.’’
Eskiler eski zaman adamlarıymış efendim, biz yeniler de yeni zaman adamlarıyız. Bizim zamanımızda yapmacığa gerek yoktur; biz bir kimseyi kendimize uygun bulursak, zorla sürüklenmeden de gitmesini biliriz. Siz biraz sabrediniz, beni seviyorsanız, benim her istediğimi siz de istemelisiniz.
Sayfa 78 - Antik Batı KlasikleriKitabı okudu
...bizim zamanımızda dünya büyük ve boştu. İçinde herkese ve her şeye yer vardı. Torununun torunuyla bir yerde, mesela bir avluda yaşayabilirdin. Fakat şimdi?
Sayfa 20
Reklam
Okuyorum, duyuyorum. Hayır, hiçbir şey değişmiyor. Kim insanların, devirlerin değiştiğini söylüyorsa yalan söylüyor. Her şey olduğu gibi. Bizim zamanımızda da böyleydi. Kan akıyordu, insanlar ölüyordu, köyler yanıyordu, çığlıklar göğe yükseliyordu. İnsanlar kin ve nefretin içinde boğuluyordu. Aynen bugün olduğu gibi.
Sayfa 312 - İthaki Yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.