Kitabı okurken Kayahan'dan küçük büyük hepimizin bildiği, dinlerken duygulandığı "Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi" şarkısının
Ne güzeldi değil mi yaşadıklarımız
Ne güzeldi
Artık ne sen ne de ben
Bulamayız o günleri
diye hüzne sarmalanmış konuşmanın devamı olarak kabul ettim nedense.
Aşık olan bir adamın sevdiği kadına onunla tanıştıkları ilk andan, ayrılıklarında yaşadığı buhranlı günlerini anlatan onun görünmez siluetine haykırışı, sitemi, mutluluğu, hüznü pek hayran bırakıcıydı doğrusu.
Okurken siz de duygulanacaksınız. Çünkü artık ona yabancılaşmış bir sevgilinin yokluğunu, varlığına anlatması ne hazin.
Sevgilinin Yokluğunda ölü gibi yaşayan bir adamın, ölmeyi mi yoksa yaşamayı mı tercih etmesi gerektiği konusunda sizler de yorumlar yapıp kendinizden de birşeylerin olduğunu fark edip aşkın,hüznün,kaybolmuşluğun denizin hırçın dalgalarında bir o yana bir bu yana savrulacaksınız.
Sonlara doğru siz de artık aşık olunana, aşığa değil de aşka vurulacaksınız.
Gerçek aşka değil de Aşkın kendisini arar olacaksınız.
Sıkça da dillendirdiği Züleyha Misali...
Ben de Adem Özbay'ın kitabını muhteşem sonlandırışına yakinen...
Son sözümü merak ediyorsunuzdur, söyleyeyim o zaman: Aşk o idi, şimdi aşk kendi oldu.