Bir Budist hikayesinde Buda, kendisine doğru öfkeyle bağırarak gelen bir adam karşısında, bundan hiç etkilenmeden durur. Etrafındakiler nasıl sakin kaldığını ve bundan hiç etkilenmediğini sorduğunda, Buda bir soruyla cevap verir. "Biri size hediye verdiğinde onu almamayı seçerseniz, o hediye kime ait olur?"
Toplumumuzun neredeyse inkâr derecesinde dışarıda bıraktığı kaçınılmaz sonumuz. Oysaki zamanı gelmeden önce ölümün varlığını kabullenebilseydik hayatımızı buna göre yaşar, önceliklerimizi buna göre belirlerdik. Zamanımız kısıtlı ve biz bunun ne kadar süreceğini bilmiyoruz, hiçbir zaman öğrenmeyeceğiz de. Bu yüzden kalan vaktimizde sahip olduğumuz enerjiyi daha büyük amaçlar uğruna verimli kullanmalıyız. Bizi yönlendiren şey başkalarının hakkımızda ne düşündüğü değil, gönülden istediğimiz şeyler olmalı.