"Anlaşılan bizi bir tek uğradığımız felaketler yola getirmeyi biliyor.” - Menandros
1. Menandros Kimdir?
Antik Yunan komedyasının önde gelen isimlerinden
Menandros, M.Ö. 342’de Atina’da doğdu. Eski Yunan Komedyası olarak tabir edilen dönemin son temsilcisi ve aynı zamanda Yeni Komedya’nın kurucuları arasında yer aldı. Bir rivayete göre
SİYONİZM ABD İŞBİRLİĞİ - 1
* "Yahudi dini kökünden koparılmıştır, bu durum onun hastalığının özüdür..."
(Haham Martin Buber, 5 Eylül 1921)
SİYONİZM denince, akla ilk önce Yahudilik inancı gelirse de, Haham Hirş'in 3 Ekim 1978'de belirttiğine göre, siyonizm; "Yahudi halkının bir sapkınlığıdır." Siyonizm ekseriya,
"1930 sıralarında CHP halktan kopmuştu. Halkın dışında, dar, basit bir bürokrat hizbi ile, bu hizbe, ancak seçim ve menfaat bağıntıları olan mahalli fakat dar bir taşralı taraftarlardan ibaretti. Parti'yi vilayetlerde yüksek kademelerde temsil eden "mutemetler" (inanılanlar) aşırı tahakküm ve menfaat yollarına pek sapmamakla
"Atatürk eğitim dilinin tümüyle Türkçe olması üzerinde ısrarla durmuş, eğitimin “milli eğitim” olmasının baş şartını buna bağlamıştır (Bkz: O. Sinanoğlu, Bilim ve Teknik, Sayı 59, Ekim 1972) Atatürk milli bir eğitim içinde yabancı dil nasıl öğretilir örnek olsun diye 1930’larda Türk Eğitim Derneği’ni kurmuş, onun özel okulu Ankara Yenişehir Lisesi’nde haftada 10 saat yabancı dil dersi konmuş (bugün takviyeli yabancı dil denen düzen), ama bütün dersler güzel bir Türkçe ile verilmiştir. 1954’te ne yazık ki benim bu şahane okuluma yabancı çengeli atılmış, Atatürk’ün örnek okulu İngilizce ile eğitime geçen ilk Türk okulu oluvermiştir. Birkaç yıl sonra da “Anadolu Liseleri” aldı yürüdü. Arkasından Orta Doğu, sonra alıştıra alıştıra Boğaziçi, derken Bilkent, sonra sayısız özel okullar vb. vb.. Kimse bu gidişin tesadüfen veya cahillikten veya talepten olduğunu sanmasın
Oktay Sinanoğlu Hedef Türkiye,
GİRİŞ
İnternet devletlerin ve şirketlerin hayatından daha öteye giderek bireylerin dünyasını şekillendirme etkisini sürdürmektedir. Toplumsal hayatın bütün kurumları da pozitif ve negatif bir değerlendirme ile bu etkinin altında hızlı değişim yaşadığı ve Friedman’ın “Küreselleşme 3.0” (2010:20) olarak adlandırdığı bu sürecin hangi boyutlarda
Dikkat: Oyunbozan/tatkaçıran içerir.
iTürk Yazınında ‘Budunsal (Etnik) Öteki’ İmgesininii Açımlanmasına Giriş Olarak Hüseyin Rahmi Yazını ve ‘Yankesiciler’ Adlı Öykü
[ Bu inceleme, 2001 yılında yazılmıştır. ]
Ulaş Başar Gezgin
Hüseyin Rahmi yazını, kuşkusuz, çok zengin bir yazındır. Bu incelemede, bu yazın, parçalarına ayrıştırılacak;
Okurken yer yer güldüren, yer yer gözleri dolduran kalpleri sızlatan, yer yer hayran bırakan ve huzur veren, yer yer çokta güldüren bir kitap serüvenini bitirdim
Bu serüvende ne kazanımlar edindim paylaşma vakti.
Birincisi şunu belirteyim, başlangıç seviyesinde Japonca biliyorum, kuzenim ticaret hukuku ile ilgili bir eğitime gidince bende heves
Dilimizi asmile edip Türkçe'miz asmile ediliyor ki, edildi. Ben Türküm arap değilim niye arapca ögrenicem farklı dillere karşı değilim ama Arap ve ingilizceyi ana dilim gibi özüm gibi benimsemem ve mecbur değilim. Lisans'ım 4 dil biliyorum. Fransa, İngilizce, İtalyanca Türkçe, yalnız ana dilim gibi özümseyemem kültür gezi amaçlı iletişim amaçlı bilmekte zarar yoktur.!
Türkiye’de 1954’e kadar İngilizce ile eğitim yapan hiçbir Türk okulu yoktu. Zaten bu her devirdeki anayasalarımıza, Atatürk’ün “tevhidi tedrisat” kanununa, Lozan’a tamamiyle aykırıydı, hâlen de öyledir. Atatürk eğitim dilinin tümüyle Türkçe olması üzerinde ısrarla durmuş, eğitimin “milli eğitim” olmasının baş şartını buna bağlamıştır (Bkz: O. Sinanoğlu, Bilim ve Teknik, Sayı 59, Ekim 1972) Atatürk milli bir eğitim içinde yabancı dil nasıl öğretilir örnek olsun diye 1930’larda Türk Eğitim Derneği’ni kurmuş, onun özel okulu Ankara Yenişehir Lisesi’nde haftada 10 saat yabancı dil dersi konmuş (bugün takviyeli yabancı dil denen düzen), ama bütün dersler güzel bir Türkçe ile verilmiştir. 1954’te ne yazık ki benim bu şahane okuluma yabancı çengeli atılmış, Atatürk’ün örnek okulu İngilizce ile eğitime geçen ilk Türk okulu oluvermiştir. Birkaç yıl sonra da “Anadolu Liseleri” aldı yürüdü. Arkasından Orta Doğu, sonra alıştıra alıştıra Boğaziçi, derken Bilkent, sonra sayısız özel okullar vb. vb.. Kimse bu gidişin tesadüfen veya cahillikten veya talepten olduğunu sanmasın.
Türkiye’de 1954’e kadar İngilizce ile eğitim yapan hiçbir Türk okulu yoktu. Zaten bu her devirdeki anayasalarımıza, Atatürk’ün “tevhidi tedrisat” kanununa, Lozan’a tamamiyle aykırıydı, hâlen de öyledir. Atatürk eğitim dilinin tümüyle Türkçe olması üzerinde ısrarla durmuş, eğitimin “milli eğitim” olmasının baş şartını buna bağlamıştır (Bkz: O. Sinanoğlu, Bilim ve Teknik, Sayı 59, Ekim 1972) Atatürk milli bir eğitim içinde yabancı dil nasıl öğretilir örnek olsun diye 1930’larda Türk Eğitim Derneği’ni kurmuş, onun özel okulu Ankara Yenişehir Lisesi’nde haftada 10 saat yabancı dil dersi konmuş (bugün takviyeli yabancı dil denen düzen), ama bütün dersler güzel bir Türkçe ile verilmiştir. 1954’te ne yazık ki benim bu şahane okuluma yabancı çengeli atılmış, Atatürk’ün örnek okulu İngilizce ile eğitime geçen ilk Türk okulu oluvermiştir. Birkaç yıl sonra da “Anadolu Liseleri” aldı yürüdü. Arkasından Orta Doğu, sonra alıştıra alıştıra Boğaziçi, derken Bilkent, sonra sayısız özel okullar vb. vb.. Kimse bu gidişin tesadüfen veya cahillikten veya talepten olduğunu sanmasın.