MODERN İSLAM DÜŞÜNCESİNİN FİKRÎ VE TOPLUMSAL TAHRİBATI
"Dinin sekülerleştirilmesi" veya "dinî bir çözülme" olarak nitelendirilmesinin pek de yanlış olmayacağını düşündüğümüz Modern İslam Düşüncesi kendisini orijinal bir yaklaşım olarak takdim etse de, varlık sebebi ve en temel karakteri olan tepkisellik, onu sanıldığından daha
Kitabın basıldığı tarihi düşündüğümüzde Finlandiya günümüze kıyasla o kadar bir müreffeh ülke değildir aslında. Ne var ki 1970'ler ve sonrasındaki yükselişlerinin temeli o zamanlarda atılmış demek. Bu açıdan kitabı, Finlerdeki potansiyel öngörüsü olarak bilhassa takdir etmeli.
Dili sade. Okuması rahat. Tek oturuşta rahatça bitebilecek bir eser.
Ülkemiz açısından düşündüğümüzde, kitabın satır aralarında adeta
Nurettin Topçu'nun cümlelerini okur gibi oldum. Kavramsal açıdan ve edebi heyecan bakımından Topçu hatta Snelman'ı da geçer.
Yarınki Türkiye isimli esere göz atsanız göreceksiniz.
Evet, incelemelerin neredeyse tamamında Türkiye'nin neden böyle bir hareketi başaramadığı vs sorulmakta. Buna katılmıyorum. Türkiye, evet devket eliyle sağlıklı bir modernleşme sürecinden asla geçemedi. Ne var ki eğitim faaliyetleri yönünden son 50-60 yılda tipki kitapta anlatılanlara benzer süreçlerden geçti. Henüz meyvelerini alamadık. Hatta şunu diyebilirim, kitapta anlatılanlara çok benzer bir süreç ile bu topraklardan çıkan bir eğitim felsefesi bugün dünyanın bir çok ülkesine ihraç edilmiştir.
Ayrıca bkz.
Dikkat: Tatkaçıran/oyunbozan içerir.
Bir Heccav Olarak Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan daha çok bir aşk şairi olarak bilinir. Ergenlerin gözdesidir. Kimi şiirlerinde ayrılık gibi evrensel izlekler oldukça başarılı bir biçimde işlenir. Hicivci ya da heccav yönü ise, belki bu başarısı nedeniyle geri planda kalmıştır. Akıllarda iki hicvi
James A. Robinson ve Daron Acemoğlu, Toplum- Devlet ilişkisinin nasıl olması gerektiğini, terazinin dengesi ne tarafa olursa olsun şaşması durumunda olacakları, tezler öne sürerek ayrıntılı olarak anlatmışlar. Eser birbiriyle ilişkili olan birçok konu hakkında ayrıntılı bilgi içerdiğinden inceleme yazmakta hayli zor. Fakat kısaca şunları
Kitap inceleme konusunda çok iyi değilim açıkçası ama beğendiğim kitaplar hakkında genelde inceleme yapmaya çalışıyorum elimden geldiğince, en azından söz konusu kitabı okumak isteyen olursa belki bir faydam dokunur diye. Diktatörlük sendromu da bu beğendiğim kitaplar arasına dahil oldu. Bugün sabah 7 sularında başlayıp öğlene doğru bitirdim ve