Geçmiş dönemlerden günümüze ulaşmış çoğu eseri incelerken 'geleceği görmüş' yorumunu eksik etmeyiz genelde. Değişmeyen- değiştiremediğimiz sosyolojik vb meseleleri es geçiyormuşuz gibi. Geleceği mi görmüşler, hiç mi değişmemiş tanrıyı oynama çabalarımız, tartışılır. "Devrim her yerde ve her şeydedir. Devrim sonsuzdur." alıntısını defaatle tekrar etmeli belki de bir şeyleri değiştirebileceğimizi hatırlamak adına.
-son sayfalardan bir kaç alıntı-
*Ve çocuklar en gözü kara filozoflardır.
*Dünya'nın hareketine dışarıdan bakmayı başarmıştır.
*Cevaplar yanlışmış, varsın olsun; düşünce hatalıymış, varsın olsun. Hatalar gerçeklerden daha değerlidir: gerçekler makineden çıkar, hatalarsa canlıdır; gerçekler güven verir, hatalarsa rahatsızlık. Yanıtlara ulaşmak imkânsız mı? Daha iyi!
*Aynı hastalık sanatçıların ve yazarların da başına beladır: bir vakit icat edilip defalarca mükemmelleştirilmiş biçimlerin içinde tatminkâr bir uykuya dalarlar. Kendilerini yaralayacak, bir zamanlar sevdiklerinden yüz çevirecek, defne yapraklarıyla dolu eski, tanıdık evlerini geride bırakıp yeniden başlamak üzere açık alana çıkacak cesaretten yoksundurlar.
Elbette, kişinin kendini yaralaması zor, hatta tehlikelidir. Yine de biz hayatta olanlar için bugünü dün, dünü bugün olarak yaşamak çok daha zordur.