Dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir.
Aliye, bana böyle şeyler yazma... Sonra ben sana deli gibi aşık olurum.
Yalnız senin için yaşamak, hayatımdan senden başka her şeyi silip atmak istiyorum.
Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz.
Sen en fena resimde bile güzelsin Aliye. Sen her zaman herkesten güzelsin.
Sen bu karanlık ömrümün içine bir sevinç ışığı gibi, kurumaya yüz tutan ekinlere can veren bir nisan yağmuru gibi birdenbire geldin.
Şimdi ömrümün tek gayesi var: bir gün evvel sana kavuşmak, seni kollarımın arasına almak, güzel temiz yüzüne saatlerce, senelerce hiç doymadan bakmak.
İnsan alıştığı, güzel bulduğu , kendine yakın bulduğu yerlerden ayrılırken sanki vücudunun bir kısmını orada bırakıyormuş gibi üzülür.
İstedim ki beraber oturacağımız yuvamızın her eşyasını beraber alalım.
Resmine bakmaya doyamıyorum. Her gece başucumda duruyor, ona bakarak uyuyorum. Brn dünayada bu kadar güzel gülen, güldüğü zaman bu kadar güzel olan insan görmedim.
Biz birbirimize en küçük sitem bile yapmadan ihtiyar olacağız.
Herkes beni keyfi yerinde, daima gülen biri sanır. İşte bunun için yazılarım çok dertlidir.
Bir baba, bir eş ancak bu kadar değer verebilir ailesine... Kitabın içinden çıkmak istemedim. O kadar güzel sözleri var ki Sabahattin Ali'nin okumaya doyamıyor insan.