BENGÜ ILGIN

BENGÜ ILGIN
@bngbeng
Mümkün olsaydı her karış toprağa buğday eker gibi kitap ekerdim. *Horace
Bence insan kararlıysa her zaman hayattan zevk alabilir. Eğer bir şekilde zevk alamıyorsanız, zevk almanın bir başka yolunu bulursunuz.
Sayfa 156Kitabı okudu
Reklam
Böylece bir şeyin ayırdına vardım; herkesin öyküsü başından sonuna kadar farklıdır. Bir süreliğine ikisi birmiş gibi gözükse bile kimsenin öyküsü aslında kimseninkiyle birlikte gitmez.
Bir gül, gül olmadan önce neydi? Topraktı, gökyüzüydü, yağmurdu ve güneşti.
Sayfa 167Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Dostum, iki metre boyundaki bir ipucu da, iki milimetre boyundaki kadar değerlidir. Bütün ipuçlarının küçücük olmasi gerektiği fikri sadece romantik bir safsatadır"
"Ilişkiler değişimin araçlarıdır ve en güçlü terapi insan sevgisidir."
Sayfa 306Kitabı okudu
Reklam
"Insanlar sadece fark etmek istedikleri şeyi fark eder sözünde doğruluk payı var; kendi hayatları içinde o kadar kaybolmuşlar ki çoğu zaman etrafta olanları görmezden geliyorlar."
"İnsanların hiçbir zaman hatırladığınız gibi olmadıklarını hala öğrenemediniz mi yavrum? Yıllar geçtikçe hayalinizi süsler, onları istediğiniz şekle sokarsınız. Sonra da hepsini hep öyle hatırladığınıza inanırsınız."
Cinayetle ilgili bir haberi veya bir dedektiflik romanı okuduğunuz zaman dikkatinizi bir şey çeker. Hikayenin cinayetle başlaması. Oysa bu yanlıştır. Çünkü cinayet çok daha önce başlar.
Sayfa 159Kitabı okudu
Bir yeri gerçek anlamda özlemeniz için belki orayı terk etmeniz gerekir; başlangıç noktasına ne kadar ait olduğunuzu anlamanız için belki çok uzun yolculuklar yapmanız gerekir.
Sayfa 561Kitabı okudu
"İhanetlerin en kötüsü bedenimizin bizi satmasıdır. Ama ne yaparsan yap, eninde sonunda yapar bu alçaklığı. Allah'ın emri, bu ihanetten kaçış yok. En güzeli vakitlice ölümdür. Muhannete muhtaç olmadan.."
Sayfa 287Kitabı okudu
Reklam
"Her şeyimiz vardı ama aslında hiçbir şeyimiz yokmuş."
Sayfa 233Kitabı okudu
"Ah madam, ben açıklamaları her zaman soruşturmanın sonuna bırakırım"
Sayfa 133Kitabı okudu
Özgür veya mahpus, kadınlar hiçbir yerde güvende değildi. Her seferinde, onlara sormadan alınan kararlardan en başta etkilenenler yine onlar oluyordu.
Açılmadığımız denizlerde boğuluyoruz, duymadığımız seslerden sağır oluyoruz, ait olmadığımız yerlerden kovuluyoruz, sapmadığımız yollarda kayboluyoruz, işlemediğimiz suçlardan hüküm giyiyoruz, aklımızın ermediği işlerden deliriyoruz, çekemediğimiz ziyafetlerden zehirleniyoruz, tanımadığımız insanlara yabancılaşıyoruz, toprağa salamadığımız köklerimizden koparılıyoruz. Ve ansızın! Yaşamadığımız bir hayattan ölüyoruz.
Sayfa 248Kitabı okudu
Herşeyi hatırlayan makineler icat ediyoruz ama kendi beyinlerimiz, dünyanın en karmaşık depolama birimleri gibi.
Sayfa 350Kitabı okudu
Bir de hayvanların kana susamış olduğunu söylerlerdi.
Sayfa 410Kitabı okudu
Reklam
Bazı insanların cana yakınlığı kaba insanların saldırganlığından daha ölümcüldür.
Herkes duyulmak istiyordu; kimse dinlemek istemiyordu.
Ölmenin güzel tarafı da bu; kaybedecek bir şeyin olmayınca istediğin riske girebiliyorsun.
Bir insan tüm dünyayı ele geçirir, fakat ruhunu yitirirse bunun ne yararı olur?
Sayfa 159Kitabı okudu
Hiç şüphesiz görünmezlik, istediğim şeyleri elde etmemi mümkün kılıyordu ama onları elde ettiğim zaman tadını çıkarmamı imkansız hale getiriyordu.
Sayfa 176Kitabı okudu
Duymak istemeyen biri, bir sağırdan bile ağır işitir.
Reklam
Zira artık ahlaki mevzuların bir ağırlığı kalmamıştı...