“Neyin imtihanı veriliyordu, ne amaçlanıyordu, sonuç hangi anlamı taşıyacaktı , bilmiyordu hiç kimse. Rüyaların,rüyada kalmadığı bir andı o. Gerçek, bir fotoğraf kağıdının üzerinde,oyunun oyunculara ciddiye alınması gerektiğini hatırlatıyordu. “
Ne yazık ki ,öncelikle “Ne mutlu Türküm diyene ! sözünden işe başlandı. Bu söz sadece Türk milletinden olmanın kazançlarından bahsetmektedir. Bu sözün karşısında “Ne mutsuz bir başka ulusa !sözü yoktur. Bizim mutluluğumuzun kurulması, başka bir toplumun veya topluluğun mutsuzluğu veya perişanlığı üzerine değildir. Üstelik bir kişinin kendi milletini sevmesi kadar doğal ne olabilir ki ? “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE “.
Türk tarihinin çeşitli örneklerle anlatıldığı sohbet havasında geçen bilgi yönünden zengin, sıkılmadan ve merakla okuyabileceğiniz bir kitaptır. Okumanızı tavsiye ederim.