''Devletin Altı Kitabı'' Yazarı Bodin, 16.yy.
''Her ülkede bilgeler ve erdemliler pek az sayıdadırlar. Öyle ki çok defa, en sağlam ve en değerli insanlar, tedbirsiz bir halk hatibinin veya hayâsız bir politikacının ihtirası yüzünden çoğunluğun baskısına boyun eğmek zorundadır. Oysa hükümdar bu değerli azınlığı koruyabilir, kâmil ve dirayetli kimseleri işbaşına getirebilir. Halbuki halk veya zâdegân hükümetlerinde ister istemez akıllılar da, deliler de meclise girer".
Sayfa 194Kitabı okudu
J.Bodin
Aile, iyi düzenlenmiş politik toplumun mikro düzeydeki modelidir.
Sayfa 267
Reklam
Biz , tıpkı çocukların yaptığı gibi , Işık saçmalıyız.
16. yüzyılda Fransa'da en üstün güç olarak akıl tarafından yönetilen bir hayat anlayışı yeniden ileri sürülmüştü. Montaigne bunu bireysel hayata, Bodin ulusların hayatına uygulamış, De l'Hôpital de siyasette uygulamıştı. Yazılarındaki bazı kuşkucu bölümlere karşın, bu düşünürlerin çalışmaları, dinin yerine en yüksek zihinsel otorite olarak aklın geçirilmesine katkıda bulunmuştu.
Nasıl da iç sesimin sese gelmiş hâli:)))((
Hitler,Mussolini,Machiavelli...Hepsini okudum.Sonra kafamda konuyla ilgili bazı düşünceler oluştu.Ne Bodin,ne Tocqueville,ne de Montesguieu!Hepsinin aptal olduğunu düsünüyordum.Hele Platon ismindeki dünyanın okuma yazma bilen ilk faşisti.Hepsi de üzerinde fikir bile yürütemeyecekleri bir konuda ,insan yönetmek,halk yönetmek hakkında yazmışlardı.
Sayfa 64 - DKKitabı okudu
...Egemenlik bir bütündür, bölünemez ve bir başkasına devredilemez. Bu konuda aynı şekilde düşünen Bodin egemenliğin tek kişinin, yani kral ya da monarkın elinde bulunması gerektiğini söylemişti; o, mezhep savaşlarıyla bölünmüş Fransa için en iyi devlet veya yönetim biçiminin monarşi olduğuna inandı. Oysa Althusius’a göre, egemenlik ancak halkın elinde bulunabilir; devlet bir sözleşmeden doğmuş olduğu, egemenlik doğrudan doğruya halktan çıkmış olduğu için sadece halka aittir. Bu, “halk egemenliği” düşüncesini ilk ve olabilecek en açık bir biçimde ortaya koyan Althusius’un halkın doğrudan yönetimini öngördüğü anlamına gelmez. Onda iktidar, yine sözleşmeye dayanan bir yasa yoluyla devletin yönetici güçlerine aktarılır. Althusius yönetme yetkisinin kendisine devredileceği yönetici güç olarak, kral da olabilen, bir yüksek kamu görevlisi tasarlar. Buna rağmen onun siyaset teorisi halk egemenliği düşüncesini açıkça olumlar. Althusius bununla da kalmayıp, aynı temel üzerinde isyan hakkını da tanır; çünkü yöneticinin iktidarı sözleşmeye dayandığı için o güvene sadakat göstermediği veya sözleşmeyi ihlal ettiği takdirde halka geri döner. Böyle bir şey söz konusu olduğu zaman, halk, anayasaya uygun bir biçimde iktidarı bir başka yöneticiye verir.
Sayfa 431 - Johannes AlthusiusKitabı okudu
Reklam
189 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.