Yıllanmış bir kan davası uğruna kararan hayatlar...
Aşk adı altında meşru görülen cinayetler...
Ve intikam ateşiyle kavrulan yürekler...
Pınarbaşı beldesi'nin yağız delikanlısı Efruz, tanık olduğu menfur bir suçun ağırlığı altında ezilmektedir. En yakınlarının eliyle işlenen bu günah ruhunda derin yaralar açar. Geçmişin kirinden arınarak
Osmanlı döneminde geçen olayı ele aldığı için içerisinde çokça karmaşık dilden kelimelere yer verilen eserde kolaylık olması için sayfa altlarında Türkçe karşılıkları verilmiş olsa da bakıp dönmek vs konuya hakimiyeti kaybettirebiliyor. Akışı hep aktif olan kitabın konusu kilisede vahşice öldürülen bir rahibin katilini aramak için gelen komiser Zakir ve yardımcı Abdulhalimin ardı arkası kesilmeyen cinayetler ve karmaşalar dizisi içindeki maceraları heyecanlı bir şekilde ele alınmış.
Boğaz DeşenMehmet Atılgan · Panama Yayıncılık · 201676 okunma
Dünyayı tanıdıkça onun bir mucize olmadığına şahit oluyordum. Her yerde gözyaşı, açlık sefalet ve kıyım vardı. İnsan oğlu kan dökmekten keyif alıyordu . Ve bunun günahını masumlar çekiyordu .
Kitabın başında polisiye olduğunu anlamasam da biraz ilerlediğimde o kadar kaptırdım ki başlamamla bitirmem bir olmuş gibi hissediyorum. Ara sıra hikayeden kopsam da gerçekten güzel bir kitap. Size ipuçlarını siz farketmeden, üstü kapalı bir şekilde, veriyor ve her şey aydınlandığında "A evet böyleydi, gerçeği gözümün önünde saklamışlar." diyeceğinize inanıyorum. Gerçekten eğlenceli bir gizem var ve ikilimizin zıtlığı o kadar değerli ki... Böyle halk hikayelerinin üzerine yazılmış kitaplar o kadar güzel oluyor ki sanki gerçekmiş gibi hissediyorum. Türün yabancısı iseniz bu kitapla başlamanızı öneririm çünkü ağırlığı yavaş bir tempoyla artıyor ve bu sizi rahatsız etmiyor.
Boğaz DeşenMehmet Atılgan · Panama Yayıncılık · 201676 okunma
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.Cebimde bir lira desen yok,
Madara olduk meyhaneye!
Ah eşşek kafam benim,
Nasıl da güvendim bu hergeleye!Gelse, balığa çıkacaktık,
Ne çekersek kızartıp birayla yutacaktık.
Kafamız tam olunca, şarkılar döktürüp
Enteresan hayâllere dalacaktık.Bu
paramız olursa hemen evleniriz.
en az beş bilezik ister annen
mobilyası döşenmiş bir ev diye araya girer baban.
kardeşlerine abilerine kat kat kumaş elbise.
yengelerine teyzelerine hediyeler.
paramız olmasa da evlenseydik
bunlara ne lazımı vardı.
uygun görülmezdik kınanırdık olsun bizde kaçar kendimizi unuttururduk.
bizim ümidimiz var aşkımız