95 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Kitap yazarın yaşadığı döneme ait bir İstanbul panaroması sunmaktadır. Hatta yazarın içinde bulunduğu yalı konak yaşantısı ve boğaziçi tasvirleri hep eskiye doğru bir özlem biçimini almıştır.
Boğaziçi Yalıları
Boğaziçi YalılarıAbdülhak Şinasi Hisar · Yapı Kredi Yayınları · 2010198 okunma
228 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 7 days
Yazar eserinde sırasıyla Ankara, Erzurum, Konya, Bursa ve İstanbul şehirlerini anlatmış. Birazda yazarın sözünü ettiği şehirlerde ya görev icabı ya da ailesinin tayini gibi nedenlerle bu şehirlere daha önced geldiği izlenimini alıyor. Lakin Ankara kısmı biraz sönük geçmiş fakat Erzurum kısmı Erzurumun Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri gerek tarihi eserleriyle insanda uyandırdıkları gerek yöre halkıyla münasebetiyle yer yer diyaloglara ya da hatıralarına yer vermesi okuru içine çekiyor. Konya'da ise Selçuklu devrine ait sultanlar ve devlet adamlarının yaşantıları ve entirikalarıyla gerek anektodlar vermesi gerek tarihi eserlerin hikayeleriyle anlatması çok hoş olmuş Keza Bursa'nın yeşil camisine dikkat çekmesi bursa hakkında beni çok meraklandırdı. İstanbulu zaten saymama gerek yok. Lakin okurken dikkatimi çeken bir husus oldu MEB'in 100 temel eser listesinde yer alan Fatih-Harbiye, Boğaziçi Yalıları olsun bu eserimiz olsun saydığım bu üç eserde yazarlar nedense Osmanlı Devrine dair derin bir özlem duyuyor. Kadın erkek ilişkileri olsun toplumda medenileşme hareketleri olsun bunları yadırgadıkları aşikar. Acaba şu an ki MEB bakanı öğrencileri kendi görüşlerine uygun bir bakış açısını dayatma amaçlı bir temel eser listesi hazırlıyor diye de kendi kendime sormadım değil. Sanırım 100 temel eserdeki kitapların tamamını okuduktan sonra bu konuda yorum yapsam daha mantıklı olacak...
Beş Şehir
Beş ŞehirAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201911.6k okunma
Reklam
Ne doğuşun sebebini, ne de öleceği zamanı bilmeyen insanın hususi talihi ne olursa olsun, İslamiyetin "mukadderat" dediği şeyler, huyu, sıhhati, muhitine uyuşu, tesadüflerin kafilesi kendisini ha saadet ha felaket denecek bir hale sürüklemiş olsun (zaten öyle gafil yaşarız ki biz, çok kere saadetimizi kaybettikten ve felaketimizi geçtikten sonra duyup anlarız); sallanan sularıyla dünyanın pek sağlam olmadığı hissini veren bu mavimtırak geçit bir ömür için muhteşem, emsalsiz bir mekândır.
Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Ey gafil, ey halin neşelerini kendine az bulan ve gönlünün hülyaları içinde yüzen çocuk! Bilmiyorsun ki bütün dünya ve her şeyden kıymetli bildiğin hayatın sana artık hiçbir zaman senin için bu şimdi mümkün olan ve bu kadar muhtelif unsurların birleşmesinden çıkan mucizenin sunduğu lezzeti veremeyecektir ve artık hiçbir şey bu saniyelerin tadına ve hatta günlerin gölgesine değmeyecektir. Sen tattığın bu ânın ne büyük bir ahenk mahsulü olduğunu bilmiyor ve bu saadetin bir rüzgâr gibi geçici olduğunu duymuyorsun! Halbuki sonraki ömründe bir daha saadeti böyle vaat olunmuş sanacak değil ve bir daha bu havayı, rüzgârları, bu sesleri böyle emin dostlar gibi duyacak değilsin! Zira bu zamanlarına dönmen için şimdi gönlünde yaşayan ölülerin hiç bu mümkün müdür? Dirilmesi ve geçmiş hayatı kurması lazım gelirdi!
Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Eski şehirlerin müzelerini dolduran eşyaların üstünde kim bilir ne kadar şefkat ve aşk ve hatıra birikmiş olacağını tasavvur ettikçe bu beşeri şeyleri seyrederken onlara bağlanmış kalpleri düşünerek büyük bir heyecana kapılıyorum. Bütün his ve zekâ sinmiş bu eşyalar mumyalaşmış birçok hayattır.
Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Yalılar yüksek duvarların arkasına gizlendiği için sahil yolundan görünmezdi.Bu yalıları ancak denizden görebilmek mümkündü.Boğaz'ın mavi sularına dikilen sedir direklere yaslanmış,altlarında loş kayıkhaneleri olan bu nazlı yapıları görebilmek ancak Boğaziçi'nde gidip gelen beyaz şehir hatları vapurlarının yolcularına,balıkçılara,gezinti tekneleriyle dolaşanlara nasip olurdu.Tabii bir de Boğaz'dan geçiş yapan gemilerin mürettebatına.
Reklam
496 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.