105 yıl önce - 105 yıl sonra
1919.. istanbuldaki ingiliz yüksek komiseri yardımcısı tuğamiral richard webb, 19 ocak 1919da ingiltere dışişleri bakanlığı müsteşar yardımcılarından sir ronald grahama gönderdiği özel mektupta şunları diyor; '… görünürde ülkeyi işgal etmediğimiz halde, şimdi valilerini atıyor veya görevlerinden uzaklaştırıyoruz; polislerini yönetiyor,
Grekov Kafkayevski

Grekov Kafkayevski

@Grekov_Kafkayevski
·
var olsun türkiye cumhuriyeti vatandaşları kardeşliği..
ya konuşmayayım, susayım diyorum da dayanamıyorum.. hendek/sur operasyonları öncesinde bölgede bölge halkını kışkırtan pkkli oevlatlarına destek olma adına düzenlenen eylemlerde 'her yer lice her yer direniş..' afişi ile yürüyen devamında, '..davamız (davanızı s2m) ve şehitlerimiz (ölmüşünüzü s2m) anısına bir dakikalık saygı
I. Dünya Savaşı Dönemindeki Ermeni Olayları: Adana'da çıkan bu olaylardan sonra, İttihat Terakki'nin ileri gelenleriyle Ermeni Taşnaksütyun temsilcileri bir araya geldiler. II. Meşrutiyet hem Türkler'e hem de Ermeniler'e hak ve özgürlükler getirmişti. 31 Mart gerici isyanından sonra bu hürriyetlerin ellerinden gitmemesi ve
Sayfa 211 - Toker YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey... Ruhu şâd olsun!..
Vahdettin'in İngilizlere hoş görünmek için izlediği politika, devlet yerine kişisel çıkarları tercih etmesi açısından ibret vericidir. Son Padişah, İngilizlere şirin görünmek için Boğazlıyan Kaymakamı'nın idam hükmünü, 1919'da Türk halkının idam kararına karşı yaptığı yoğun protestolarına rağmen onaylar. Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey, Ermenilerin tehcirinde suçlu olduğu yalanıyla, İngilizlere yaranmak için tutuklanır ve idama mahkûm edilir. Vahdettin, Şeyhülislam'a şunları söyler: "Mahkeme hükmünü okudum… Siz de okuyunuz. Bu adamın suçu sabittir, hükmün onayında tereddüt etmiyorum… Lakin bu yoldaki hükümler devam edecek… İş intikam ve karşılık verme şeklini alabilir… Her ne kadar bu kararın hafifletilmesi hukukta var ise de, kayırma, koruma anlamı verilebilir… Bu da şu siyasi durum içinde doğru olmaz!" Vahdettin, suçsuz, günahsız sadece görevini yapan Boğazlıyan Kaymakamı'nın idamını bu şekilde onaylar İdam Fetvası, idamından bir gün sonra gelir. Padişah ve onun Sadrazamı Damat Ferit, İngilizlere yaranmak için, düzmece mahkemeyle Boğazlıyan Kaymakam Mehmet Kemal Bey'i idam ettirirler. Masum Mehmet Kemal, 10 Nisan 1919'da Beyazıt Meydanı'nda asılır. Son sözleri şöyleydi: "Sizlere yemin ederim ki ben masumum!… Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun böyle adalet!"
Sayfa 108 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey... Ruhu şâd olsun!..
"Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun adalet." 10 Nisan 1919'da idam edilen milli şehidimiz Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'in son sözleri olmuştu. Vahdettin'in onayıyla idam edilen Kemal Bey'in geride kalan çocuklarına Atatürk'ün nasıl sahip çıktığını
Tevfik Paşa’nın İngilizleri memnun etmemesi ve isteklerinin yerine getirilmesinin gecikmesi üzerine 3 Mart 1919’da istifa etmesi sağlandı. 4 Martta Damat Ferit Paşa sadrazam olarak atandı. Ferit Paşa, ilk iş olarak İngilizlerin isteğini yerine getirmek için 8 Mart 1919’da İstanbul Harp Divanı Kararnamesi’ni yayımladı ve İttihatçı tutuklamaları hızlandırıldı. İngiliz İstanbul Yüksek Komiserliği, Londra’ya 2 Ocak 1919’da başvurarak tutuklama yetkisi istedi. Ancak İstanbul resmen işgal altında olmadığı için bu yetkiyi alamadı. Bu görevi padişah ve sadrazam büyük bir istekle yaptı ve böylece İttihatçıları tasfiye gerekçesiyle İngilizlerin antlaşmaya aykırı işgaline direnen subaylar ile diğer vatanseverler tutuklanmaya başlandı. 30 Ocak 1919’da Ziya GÖKALP, Hüseyin Cahit, İsmail CANPOLAT, Dr.Tevfik Rüştü gibi isimler tutuklandı (27 kişi) ve savaş suçlusu olarak divanı harbe verildiler. Bekirağa Bölüğü hapishane hâline getirildi. Tutuklamalara, Ermeni ve Rumların yardımıyla devam edildi. 9 Mart 1919’da Amiral Webb’i ziyaret eden Damat Ferit, “Padişahın Allah’tan sonra İngiltere’ye güvendiğini” belirttikten sonra, savaş suçlularının İngiltere’nin istediği şekilde cezalandırılacağına söz verdi. Bu sözünü tuttuğunu da Webb, Londra’ya bildirdi. 8 Nisan 1919’da Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey, Ermeni katliamı suçlusu olarak Nemrut Mustafa Paşa Divanı Harbi tarafından idama mahkûm edildi. Şeyhülislam fetvası ve padişahın onayı ile 10 Nisan 1919 günü de asılarak idam edildi.
Biraz Bunları Hatırlayalım
Tarih 10 Nisan 1919'u gösteriyordu. Vakit ikindiyi biraz geçmiş, onbinlerce insan Beyazıt Meydanı'nda toplanmıştı. İdam sehpası kurbanını bekliyordu. Biraz sonra silahlı bir manganın arasında, üzerinde idam gömleğiyle 35 yaşı nda Kemal Bey göründü. İdam sehpasına çıkarılıp, boynuna yağlı ilmek geçirildi. Kemal Bey'e son sözleri sorulunca: "Sevgili vatandaşlarım! Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir... Beni ecnebilere yaranmak için asıyorlar. Eğer adalet buysa, kahrolsun böyle adalet!" dedi ve devam etti: "Vatan uğrunda cephede ölen bir Mehmetçik gibi şehit gidiyorum. Çocuklarımı asil Türk milletine emanet ediyorum. Allah vatanımıza ve milletimize zeval vermesin!" Halkın "âmin" sesleri arasında bir ihanet sesi duyuldu: “Söyletmeyin bu alçak herifi!.. Hemen asın bu köpeği. Ne duruyorsunuz..." İngiliz iş birlikçisi Sait Molla'nın sesiydi bu. Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, vatanını savunduğu için işgalciler ve yerli iş birlikçileri tarafından idam edilmişti. Daha sonra Kemal Bey'i yalnız bırakmayan Tıbbiyeli gençlerden biri mezarı başı nda şunları söyledi: "Dinle ey Türk Milleti! Müslümanlar dinleyin! Kemal'i şehit ettiler. Bilmiyorlar ki iş ehitlik mertebesine ulaşmak isteyen binlerce Kemal i rada bekliyor. Ne bekliyoruz? Felaketimizi hazırlayan İngilizleri vatandan atmak borcumuzdur..."
Reklam