Ne güzel cahildik, Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç! Dışarıda kar... Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa... Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri. Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu... Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her zaman ekmek
Bir kadın herhangi bir şekilde hoşuma gidince ilk yaptığım iş ondan kaçmak olurdu. Karşı karşıya geldiğim zaman her hareketimin, her bakışımın sırrını meydana vuracağından korkar, tarif edilmesi imkânsız, adeta boğucu bir utanma ile dünyanın en zavallı bir insanı haline gelirdim. |Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna (Sayfa 59 )
Reklam
HASAN KANTARCI’YLA “YOLLARIN İZİNDE”… M. NİHAT MALKOÇ Herhangi bir kimsenin, daha çok bir edebiyatçının gerek yurt içinde gerekse yurt dışında gezip gördüğü yerlerdeki toplumları, kentleri, mekânları, yaşayışları, âdet ve töreleri, gelenek ve görenekleri, doğal ve tarihî güzellikleri, ilgi çeken değişik yönleri edebî bir üslupla kaleme alarak
Haruki Murakami: Postmodern edebiyatın çekik gözlü Dali’si FavoriteOkuma listeme ekle “Neyin en iyi olduğunu kim söyleyebilir? İşte sırf bu nedenle, mutlu olma şansı nerede karşınıza çıkarsa çıksın, başkalarını hiç umursamadan yakalayın onu. Zamanla anladım ki böyle bir şans hayatta iki, üç defadan çok çalmıyor kapımızı ve eğer onu elimizden
Sanırım son Ankara'ya gelişim altı yıl önceydi. Çok iyi bilmediğim halde bu gün Kızılay Meydanı’ndan geçerken o kalabalığı özlediğimi farkettim. Hatta bana hep boğucu gelen Ankara’nın serin sabahlarını bile özlemişim. Şu anda Çankaya tarafında bir simit evinde baharın yeni yeni uç verdiği parkı seyrediyorum. Karşımdaki masada siyah uzun saçlı şampanya kazaklı kot pantolonlu bir kız ile yanında sanırım erkek arkadaşı, oturuyorlar. Onun da montu biraz daha koyu şampanya ve ayağında kot pantolonu var. Asker traşı olmuş. Tahminimce öğrenci ikisi de. Poğaça ve çay istediler. Sağ masaya şimdi oturan ise kırk yaş civarı bir kadın. Kırmızı kabanını çıkardı. Siyah kumaş pantolonu ve fistik yeşili sade bluzu ile çay ve simit sipariş etti. Meç saclari var. Bir altmış boylarında, oldukça kibar ve narin görünüyor. Gazetesi ile bu serin Mart sabahının tadına varmaya calışıyor. Sol tarafımdaki masaya şimdi içeri giren 35 yaşlarinda kumral siyah deri montlu kadın oturdu. Montunu çıkardığında; uçuk pembe bir hırka onun içinde de beyaz bir tişörtü var. Kırmızı çerçeveli ve saplı gözlükleri topuz yaptığı saçına yakışmıştı. Kot pantolonu biraz yaşına göre rüküş dursa da o kendini rahat hissettiği sürece sorun yoktu. 14-03-2015 ANKARA
Sıkıcı ve boğucu bir pazartesi yerine mutlu ve huzurlu bir pazartesi geçirmenizi dilerim günaydın...
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.