İnsanlar sevmedikleri insanlardan, benimsemedikleri ideolojilerden de öğrenebilir ve değerli olan da budur. Saygı duyacaksınız,sevmek de şart değil. Herkese tahammül etmek zorundasınız. İsmet Paşa düsturudur bu. Zaten bir noktadan sonra benzer zihinlerle bir arada durursanız ufuk daralır, öğrenmek biter. Nicolas Boileau'nun lafıdır; "Ahmak kendine hayran bir başka ahmak bulur."
Bradley'ye göre içinde bulunduğumuz zaman, bize doğru akan geleceğin geçmişe karıştığı andır, yani varlık yokluğa dönüşür, ya da Boileau'nun hüzne kapılmaktan gocunmadan dediği gibi:
Konuştuğum an
Daha şimdiden uzağımda kaldı.
"... bir tek hakiki olan sevilmeye değerdir.."
Fransa'nın gedikleri bundan ileri gelir; Bulanık ve Dumanlı olanı reddedişi, şiir karşıtlığı, metafizik karşıtlığı... Descartes'tan da fazla Boileau, bütün bir halkı bunaltmış ve dehasını hırpalamıştır.
Mutlu zamanlardı. Artık gelenekler de, kitaplar da tiksinti veriyor. Boileau bunu şu güzel mısrasında anlatmıştı:
Geleneklerin yozlaşmasını sanatın yozlaşması izler.
Türkiye İş Bankası, Kültür Yayınları, Aralık 2020, İstanbul