Herkes sisteme uyup içine girebileceği bir kalıp bulmak zorundaydı. Doktor, avukat, asker ne olduğu mühim değildi. Kalıbını bulduktan sonra ileri doğru gitmeye çalışıyordun.
Mutsuz olup olmadığımdan emin değildim. Mutsuz olamayacak kadar bedbaht hissediyordum kendimi. Dünya bir bahçeye dönüşmüştü sanki ve ben içinde bir çim-biçeri itip çabalıyordum.
Her şey posta kutusu ile başlar, posta kutusu ile biter ve bir gün posta kutularından kurtulmanın yolu bulunursa çektiğimiz acılar büyük ölçüde azalacak.