Dünya'yı Kenardan İzlemek
Halil Cibran... İnsanı içine işleyen onlarca sorgulama ve felsefi düşünceyle sizleri karşılıyor. Lübnanlı yazar büyüdüğü coğrafyanın kültürel etkilerini bizlere yansıtmaya çekinmiyor. İyiki öyle yapıyor, inanılmaz bir deryaya dalmamızı sağlıyor. Halil Cibran serimizin son kitabı "Gezgin" ile sizlerleyiz...
Kitapta önceki kitaplar gibi kısa öykülerden oluşmaktadır. Kitap gezginin eve misafir olarak gelmesiyle başlamaktadır. Gezginin Dünya'da gözüne ilişen, kulağına çalınan öyküleri dinliyoruz sanki. Öykülerin hiçbirisi öylesine değil, her birine günlerinizi ayırabilirsiniz. Güzellik-çirkinlik, güçlü-zayıf, beğenilme, üzüntü-mutluluk, erkek-kadın, önyargı gibi onlarca konuya değiniyor Halil Cibran. Bu konulara değinirken insana direkt anlatmıyor ve bir perde arkasından anlatıyor sanki,bu durum insanı daha fazla büyülüyor ve hayran hayran bakmasını sağlıyor.
Halil Cibran'ın kalemini seviyorsanız hiç düşünmeden okumanızı öneriyoruz.Halil Cibran'a şimdilik veda ederken kafamda onlarca sorgulama ile bunu yapıyorum. Kitaplı muhabbeti bol günler dilerim.
HUNOK
Sinan VARGELOĞLU
GÜL CEMİYETİ/KİTAP YORUMU
Merhabalar Bugün Genç Elitler serisinin 2. kitabı olan Gül Cemiyetinin yorumuyla karşınızdayım. Aslında kitabı iki gün önce bitirdim ve şuan serinin 3. Kitabını okuyorum ama elimde fotoğraf olmadığı için yorum bugüne kaldı.
Serinin ilk kitabı olan Genç Elitler yorumumu okuduysanız ilk kitabı ne kadar beğendiğimi biliyorsunuzdur. O kitap benim
Öncelikle hep dikkatimi çeken ve merak ettiğim bir şeyi size de sormak istiyorum. Yabancı yazarlar fantastik, polisiye veya psikolojik gerilim türlerinde; genç baş karakterlerini neden hep 16-17 yaşında olarak çiziyorlar? Belki gereksiz bir merak diyebilirsiniz ama acayip dikkatimi çekiyor. Bu konuda fikri olan varsa seve seve öğrenmek isterim. Şimdi gelelim kitap yorumuna.
Wulf Dorn psikolojik gerilim konusunda başarısı kanıtlanmış bir yazar. Hani gözü kapalı kitaplarını alacağınız yazarlardan. 'Hain Yüreğim' kitabında okuyucuyu yine sıradışı ve soluksuz okunan bir kurgu karşılıyor. Mutlu mesut yaşayan çekirdek aile ve bir gecede allak bullak olan bir hayat. Dehşet gecesinden sonra ne olduğunu hatırlamayan sinestezik özelliklere sahip genç kız Dora; kabuslar ve halüsinasyonlarla baş etmeye çalışır. Bu da yetmezmiş gibi yeni taşındığı kasabada bir tek kendisinin gördüğü garip olaylar ve öldüğü iddia edilen kişiler görmeye başlar. Ama tabi ki hepsinin mantıklı bir açıklaması vardır.
Kurgu, olay örgüsü muhteşem. Tek takıntım bunları yaşayanın, sorgulayanın 16 yaşında bir kız çocuğu olması. Ama başta da dediğim gibi yabancı yazarlar kahramanlarını genelde bu yaştan seçiyor.
Son olarak gerilim sevenleri tatmin edecek diye düşünüyor ve tavsiye ediyorum efendim. Bol kitaplı günler dilerim.
Ctrl+c ctrl+v
İskender Pala'nın eski kitaplarını okuyanlar için, bu kitap olmamış, deye kesin bir genelleme yaparım.
Tamamıyla hazır cümleler bir araya getirilmiş; bilinen hikayeler, hiçbir anlam veremediğim kıssalar, kendisinin eski kitaplarından alıntılar.
Bir an evvel bitsin istedim.
Özür dileyerek söylüyorum ki, hediye gelmese asla okumazdım.
Bundan sonra da İskender Pala okuyacağımı sanmıyorum.
Bol kitaplı günler dilerim.
·
Not rated
Gölün Dibindeki Ev
Bugün bittikten sonra kendimi bir çukurun içine atmak istediğim bir kitabın yorumuyla geldim. İlk olarak ben kitabı beğenmedim. Yazarla tanıştığım ilk kitap olduğu için yazara karşı biraz da önyargım oluştu.
İlk olarak kitabı neden beğenmediğimden bahsetmek istiyorum. Ben sonları yarım kalan kitapları pek sevmiyorum. Kitabın sonunda sanki karekterlerin bütün yaşamının yarım yaşandığını hissediyorum. Yarım yaşamlar ise bana kırık acıları anımsatıyor. Bu nedenle bu tür sonları pek sevmiyorum.
Kitapta başka sevmediğim nokta asıl konuya
çok az yer vermesiydi. Kitap boyunca iki yan karakterin aşk hikayelerini okuduk ve bence baş karakter olan gölün dibindeki ev gölgede kalmıştı.
Yazarın anlatımı güzeldi ama kurgu bence tam olarak işlenememişti. Kısa bir kitap olduğu için okurken sıkılmazsınız. Karakterlere gelirsek sıradan gençler olarak adlandırabiliriz.
Kitabın kapağını beni gerçekten çok heyecanlandırmıştı ama okuduktan sonra heyecanım kursağımda kaldı. Eğer benim gibi yarım bırakılmış kitapları sevmiyorsanız seveceğinizi pek düşünmüyorum ama bence her kitap bir şansı hak eder.
Kısaca konusundan bahsetmek gerekirse iki gencin bir göl gezi sırasında gölün dibinde bir ev bulmaları ve onu keşfetmeye çalışmalarını anlatıyor.
Ruhlarınız ve papatyalarınız hiç solmasın. Bol bol kitaplı günler dilerim.
Herkese merhabalar ; Dr. Bahar Tezcan'ı sosyal medyadan takip ediyordum, yazılarını oldukça beğendiğim için keşke kitap çıkarsa da , okusam diye düşündüğüm zamanlarda öğrendim ki , kitabı çıkmış, hemen alıp okudum. Yazarımız aynı zamanda psikoterapist, ben psikolojik kitaplara ilgi duyduğum için kitabı keyifle okudum. Kitap beş bölümden oluşuyor, ilk dört bölümde ana hikaye ve sonrasında yazarın bu hikayeyi sebep ve sonuçlarına göre yorumlaması şeklinde devam ediyor. Örnek vermek gerekirse ilişki bağımlılığı, ilişki sonrası yas tutma, ayrılık süreci, ilişkilerde narsist kişileri nasıl tanırız vs Son bölümde ise imkansız ilişkilerden, mümkün ilişkilere nasıl ulaşacağımız yönünde bilgiler var.
Ben kitabı oldukça sevdim, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceğini düşünüyorum. Çocukluğumuz, ebeveynlerimiz ya da bizim ilk bakımımızı yapan kişilerin karakterlerimizi ve ileriki yaşamlarımızda yaptığımız seçimleri nasıl şekillendirdiğini göreceksiniz.Hepimize bol kitaplı günler dilerim, sevgiler.
