Kendinize zaman ayırın ve hayatınızda sizi inciten ya da haksızlığa uğrayan ve affedemediğiniz insanlardan birini hatırlayın. Size karşı işlenen suçu detaylı bir şekilde yazın. O sırada olaylardan nasıl etkilenmiştiniz? Size nasıl zarar verilmişti? Yaşadığınız üzücü deneyimler yerine neleri yaşamayı dilerdiniz? Son olarak mektubunuzu o kişiyi affettiginizi ifade eden bir cümle ile bitirin. Bağışlama mektubunu sadece başkalarıyla olan duygularınızı düzenlemek için kullanmak zorunda değilsiniz, kendinizi affedemediginiz durumlar için de bu teknikten yararlanabilirsiniz.:)
Sayfa 173
Elma çiçeğini, pembe peygamber gülünün yaprağını, üzümü, inciri, narı.Zeytini, zeytinin içindeki yeşil ışıklı yağı, hurmayı, hurmanın göklere uzanan dallarını, akasyayı, buğdayı. Çizgili zebrayı, uzun boyunlu zürafayı, sırma yeleli tayı. Haritasına göçeceksin yazılmış-yazılmamış bütün kuşları. Sürünenleri, yüzenleri, koşanları.Onların arasındaki yarışı, can pazarını. Otu yesin diye kuzuyu, kuzuyu yesin diye kurdu. Sonra hepsinin kanına susamış yırtıcı parsı, bol yeleli arslanı.Kan revanı, kan revanı, ama bunca kan revan arasında arslanın masumiyetini, kurdun art niyetsizliğini, âlemin kusursuz düzenini yani, işleyişini. Kurdu. Etti. Eyledi. Ayna kıldı kendisine cümle âlemi.Âlem O’nun cümlesiydi şimdi. Öznesi gizliydi ama isimlerinin her biriyle cemicümlede tecelli etti. Yarattıklarının üzerine isimlerinden, sıfatlarından, fiillerinden bariz bir ışık düşürüverdi. Lâkin tümünü taşımaya güç yetiremezlerdi. Bölüştürdü bu yüzden. Kimine bir, kimine üç, kimine beş emanet etti. Oysa sonsuzdu isimleri ve O hâlâ gizli bir hâzineydi.O’na şimdi, ismini esmasını, sıfatını vasıflarını, benliğinde tümüyle taşıyıp toplayacak, sonra bir ayna olup yansıtacak, ışıtacak, bir bakıma O’na temsil O’na misal, O’na halife olacak, O’nu hatırlatacak, O’na emanet O’na emin,şimdiye kadar yarattıklarının hepsinden daha güzel, daha mükemmel,bir şey lâzımdı. İsimlerinin kelime kelimesi değil, cümlesi,ez-cümlesi, ve şuursuz değil, ne olduğunun farkında, şuur sahibi,sahip olmakla kalmayıp bu şuurla yapabilen, edebilen,öyleyse iradesiz değil iradeye sahip birisi.Belli ki, Âlemlerin Varedicisi...
Reklam
getirmiş ve onları kadı karşısına çıkarıp başından geçenleri anlatarak üç dervişi hırsızlıkla suçlamış. Kadı, devecinin ifadesini yerinde bularak üç ermişi deveyi gasbetme suçundan hapse atmış. Kısa bir süre sonra adam devesini arazide başıboş dolaşırken bulmuş ve dervişlerin salıverilmelerini temin maksadıyla mahkemeye başvurmuş. Daha önce
Sayfa 127
Ehl-i Sünnet İtikadı
Ehl-i Sünnet ve Cemaatin radiyallahu anhum itikadları budur ki Hakk Sübhânehu ve Teâlâ birdir ve kadimdir, araz ve cisim ve cevher değildir ve musavver ve mahdüd ve ma'düd değildir ve müteba'iz ve mütecezzî ve onlardan müterekkib değildir ve mütenâhî değildir ve mahiyet ve keyfıyetle vasfolunmaz. Ve mekanda mütemekkin olmaz ve üzerine zaman Cârî