Çamların altında mızıka çalmayı öğreniyor bir işçi. Bir kadın günaydın dedi birisine - öyle yalın ve doğal bir günaydın ki, sen de öğrenmek isteyebilirdin mızıka çalmayı çamların altında. Ne bölme, ne çıkarma. Kendinden ötelere bakabilmek - sıcaklık ve dinginlik. "Yalnız sen" olmak değil, "sen de" olmak. Küçük bir toplama, basit bir aritmetik işlemi, kolayca kavranabilen, bir çocuğun bile üstesinden gelebileceği, parmaklarını ışıkla oynatarak ya da mızıka çalmak o kadın duysun diye.
Herkesten üç pirinç tanesi toplayamazsınız. İstediğiniz kadar çarpma bölme işlemi yapın, ışıksız bir tuvalette insanın ayağı kaç kez kayıp insanın düşmesine yol açar ya da devlet demiryolu treninin kapısı ile peronun arasındaki boşluğa yolculardan kaçının ayağı sıkışır gibi olasılıkları, ya da diğer ahmakça hesaplamak gibi, en basit ve en aptalca problemleri çözüme kavuşturmaya çalışmak kabilinden bir şey olur bu... O eski korkak "ben" gözümde tuhaflaşmıştı.
Sayfa 78
Reklam
Yardım etmek isteyen varsa...
Benim için bunları deftere geçirmek isteyen varsa eğer dönüşünüzü bekliyorum 😂😂😂😂😭 A HARFİ İLE BAŞLAYAN TIBBİ TERİMLER ABDOMEN: Karın,batın. ABORTUS: Çocuk düşürme, düşük. ABSANS: Kısa süreli şuur kaybı. ABSE: Çevre dokulardan kese tarzında doku ile sınırlı içerisi cerahat ile dolu oluşum. ABSORBSİYON: Emilme, örn.sindirim,
Ahlaksızların ahlakına uygundur
-Arada sevgi olmadan, sırf çıkar ve servet için yapılan bu izdivacı ahlaka uygun mu sayıyorsunuz? - Gençler evlenme işlerini ailelerini bırakmalıdırlar. - Zannederim ki dünyada gençlerin en büyük hakkı istedikleriyle evlenmeleridir. Gözlerin seçme hakkına, zevkin uygun görme özgürlüğüne, ruhun doğal anlaşmasına karışmak en büyük eziyet değil midir? - Öyle. Ancak o yaşlarda gençliğin verdiği coşkuyla gözler, gerçekleri göremez. Gençlikte zevk, insanı çoğu zaman yanıltır. Heyecan derecesinde derin olmayan gençliğin delice hevesleri senelerce sonra düzeltilince, birdenbire insan ne görür? Hatalarını, kusurlarını... Ve belki cinayetlerini... - Hayır! Hayır! İnsan gençliğinde aritmetik ile çıkarma ve bölme işlemi yapar gibi mi evlenmeli? Evlenecek gençlere sürekli sessizlik, mantıklı düşününce önerirler. Seneler geçip de olsa sessizlikten geldikten sonra o izdivaçtan lüzumsuz tatsız bir şey göremem.
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
bir hurmayı bölmek
Kitabın son sayfasını da okuduğumda, isminden hasıl olan maksada ulaştığı kanaatine vardım. Merhamet ve müjde dolu yüzlerce hadisten birinde geçen ölçüydü: “yarım hurma”. Bu ölçü ile korunduğumuz ateş arasında, kilolarca santigrat fark vardı. Peki bu nasıl mümkün olabilirdi? Hurmanın içinde bol miktarda lif ve çeşitli vitaminler var. Ve yarısında da aynı güzelliklerin olduğu aşikardır. Hurmayı ikiye bölme faaliyeti; aslında ona sonsuz bir form, tükenmez bir lezzet kazandıran küçültme eylemiydi. Bu bölme işlemi, yüreğin refahına sebepti. Sadakaya verilen o büyük değer, varlığın boyutuyla asla küçülmüyordu. Yazar kitapta Efendimiz aleyhisselam ın “Yarım hurma da olsa kendinizi ateş azabından koruyunuz.” öğüdünün üzerini kaplayan külleri dağıtmak ister gibi hayıflanıyordu. Vakıflarda, derneklerde sesimizin yüksek çıkışı; fakat farklı mekanlarda aynı ses tonunu yakalayamayışımız Dava, her yerde dava değil miydi? Aslında yazarın köşe yazılarının bir derlemesiydi bu kitap. Ve yazarın yaşam tarzına bakıldığında bize verdiği bilgilerin onda yük olmadığını görmekteyiz. Şuan yetim, öksüz ve dezavantajlı çocukların bulunduğu devasa bir kampüste onlarla ilgilendiğini biliyoruz. Ve bu kitabın tüm gelirleri, çocuklar için bağışlandı. Naçizane yazım ve noktalama hataları dışında kitap bir oturmada bitirilecek cinsten. Kitabın özünde; farkedemediğimiz derin çelişkiler, tahkiki imanın temel taşları, toplumun yıllardır kanayan yaraları ve tedavi yöntemleri nazara verilmiş. Biran evvel kitabı temin edip okumanızı tavsiye ederim. İstifadeli okumalar...
Yarım Hurma
Yarım HurmaMuhammed Veysi Tunç · Gnk Yayınları · 201839 okunma
Ölümsever kişilere göre adalet yanlışsız bir bölme işlemi demektir, bu kişiler, kendilerince adalet saydıkları şey uğruna ölmeye, öldürmeye hazırdırlar. "Yasalara ve düzene" taparlar yasayı, düzeni tehdit eden her şey onların gözünde benimsedikleri yüce değerlere karşı girişilmiş şeytanca bir saldırıdan başka bir şey değildir.
Reklam
Evet, günlük siyasette de dört işlem sizin sandığınız gibi değildir. Toplama işlemi topluma yarayan işleri, nitelikleri, insanları bir araya getirmek değil mal-mülk, para-pul, makam toplamak anlamındadır. Çarpma işlemi halkın birikimini, beklentisini çarpmaya denir. Bölme işlemi insanları sürekli bölüp parçalayıp onların üzerinden güç elde etmeye denir.
Sayfa 29 - Savaş Ş. BarkçinKitabı okudu
Ne bölme, ne çıkarma. Kendinden ötelere bakabilmek - sıcaklık ve dinginlik. "Yalnız sen" olmak değil, "sen de" olmak. Küçük bir toplama, basit bir aritmetik işlemi, kolayca kavranabilen, bir çocuğun bile üstesinden gelebileceği, parmaklarını ışıkta oynatarak ya da mızıka çalmak o kadın duysun diye.
Hayatın dört kuralı bence...
... Cebirin dört temel işlemi: Toplama Çıkarma Çarpma Bölme ...
Sayfa 295 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Kara Kule 7
"Çünkü yetenek sessiz kalmaz, nasıl sessiz kalınacağını bilmez," dedi. "Kasa açma olsun, düşünce okuma olsun veya on haneli rakamları akıldan bölme işlemi yapmak olsun daima kullanılmak için haykırır. Asla susmaz. En yorgun olduğunuz gecelerde bile sizi uykunuzdan uyandırır ve bağırır: 'Kullan beni! Kullan beni! Burda öylece oturmaktan sıkıldım, kullan beni sersem herif!"
Sayfa 304 - Altın KitaplarKitabı okudu
Reklam
Kara delikler, Tanrı' nın sıfıra bölme işlemi yaptığı yerdir.
Zekâ kavramını ele alalım.Eski kuşakta karmaşık,uzun bir çarpma veya bölme işlemi yapma yetisini,ancak okula gitme şansı yakalayan bir çocuk elde edebilirdi.Çoğu çocuk bu noktaya hiç gelemez,şu veya bu sebepten işlem yapma yeteneğinden yoksun yetişirdi.Bugünse,sadece temel bir eğitimle bile böyle bir hesap gücü,hatta fazlası hesap makinesi kullanmayı becerebilen beş yaşındaki bir çocuk için mümkündür.Yani bir kuşağın zekasının ve yaratıcılığının ürünleri,sonraki kuşakların hizmetine sunulur ve insanlığın başarı ufku böyle genişler.Bugün bir okul çocuğunun "zekası" terimin tüm makul anlamlarıyla, Viktorya dönemindeki yaşıtından,hatta feodal bir bey veya Yunanlı bir köle sahibinden farklı ve birçok bakımdan daha ileridir.Zekanın ölçümü bile tarihsel olarak tesadüfi bir durumdur.
92 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.