Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
korsan baskını
Uğuldarken umudun denizinde zulmün fırtınası patladı patlayacakken bora açtık bütün yelkenlerini acının ve sevdanın ölümü bir gül gibi nakışladık alnımıza Korsanların limanlarımıza Demir atamayışıdır bu...
Bora'nın yanımda olması, güvenli bir limana demir atmak gibiydi. Fakat şiddetli bir kasırga koptuğunda, geriye ne liman kalırdı ne de gemi.
Hande Aksoy (Şahsuvar)Kitabı okudu
Reklam
27 YIL SONRA KISA BİR NOT
Elinizdeki kitabın yayımlanmasının üzerinden otuz yıla yakın zaman geçti. Elbette, konuyla ilgili literatür çok gelişti. Sadece Sloven tarihçi Jože Pirjevec'in muhteşem Tito biyografisi (Almancası: Tito - Die Biografie, Antje Kunstmann Verlag Münih 2016), kendi başına bir literatürdür! Türkiye'de Hakan Demir'in önemli akademik çalışmaları var, ayrıca kıymetli arkadaşım Bayram Şen'den öğrendiklerim var. Velhasıl, kitabı baştan aşağı yenilemeyi isterdim. Fakat bin bir iş arasında buna kalkışamıyorum. Haberleş tiğim bazı okurlar ve bazı arkadaşlarım, -eski Yugoslavya'yla ilgili yayın kıtlığında-, kitabın mevcut haliyle de iş göreceğine beni ikna ettiler. Yugoslavya-Milliyetçiliğin Provokasyonu, onların sayesinde yeniden canlandı. E-canlandı, diyelim. Bu yaşam formuna kavuşmasını da Tuğrul Paşaoğlu'nun fikrine ve Hüsnü Abbas'ın emeğine borçluyuz. Yugo-nostaljiklerle beraber, onlara da çok teşekkür...
Sayfa 8 - İletişim Yayınları
Her verilen göreve emir Mehmedim Top-tüfek önünde demir Mehmedim Nafakanı çıkarmak için kullandığın sapanın demirini, mipserini, tarla kuşu traktörünü ve döver biçerini kekik, nane, çiğdem kokan tarlanın ortasında bırakıp tüfeğin çeliğine sarılır, serhadden serhade koşar, ufuklarla yarışır, "Bora" olup eser, aslan olup kükrersin.
Uğuldarken umudun denizinde zulmün fırtınası patladı patlayacakken bora açtık bütün yelkenlerini acının ve sevdanın ölümü bir gül gibi nakışladık alnımıza Korsanların limanlarımıza Demir atamayışıdır bu...
Bora'nın yanımda olması, güvenli bir limana demir atmak gibiydi.Fakat şiddetli bir kasırga koptuğunda, geriye ne liman kalırdı ne de gemi.
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
Bora savuruyor. Uyku, ılık bir su gibi sardıkça sarıyor. Dayanılmaz. Bu gittikçe uykuya varış tadı, tatların en güzeli, en vazgeçilmezi. Koca Halil, yılların Koca Halili, bunca kar, bunca boralardan kalmış Koca Halil bu uykunun bir ölüme gidiş olduğunu bilmez mi? Ama uyuyacak. Koca Halil belki de ömrünün en güzel tadında. Uyku onu ağır ağır tüm tadıyla sarıyor.Bedenine, en ince damarlarına kadar tat yayılıyor. Bora, kar bastırdıkça Koca Halil bir uyku cennetine doğru gidiyor, uçuyor. Bedeni hafifliyor. Ama gene de yürümekte.
Uğuldarken umudun denizinde zulmün fırtınası patladı patlayacakken bora açtık bütün yelkenlerini acının ve sevdanın ölümü bir gül gibi nakışladık alnımıza Korsanların limanlarımıza Demir atamayışıdır bu
Türk'ün en bilinen destanı bile savaş, demir , düşman ve kılıç kavramları ile iç içe yazılmıştır.
Sindera Çiçeği: Kadim Türklerde sonsuz yaşamın ,kaynağı olduğuna inanılan efsanevi bitki. Şamanların canlısını bulup getirene servetini bağışladığı güzellik...
Reklam
"Sevgini hiçbir zaman onu hak etmeyen birine verme." dedi kısık bir sesle " Hayatını, değerini bilmeyen birine asla adama. Her zaman önce kendin için yaşa."
"Anılar evlat, anılar... Bazen bir kurşundan bile daha çok acıtıyorlar."
Ama yaşamın dokumasındaki enine ve boyuna iplikler gibi, durgun havalarda fırtınalar birbirine örülür; her huzur anının ardından bir bora gelir. Hiç geriye dönmeyen sürekli bir ilerleme yoktur. Son durağa varıncaya dek, insan adım adım yüreyemez. Bebekliğin bilinçsiz cennetinden, çocukluğun düşüncesiz inancına, sonra ergenlik çağının hep bildiğimiz kuşkularına, daha sonra inançsızlığa ve en sonunda olgun yaşın gene kuşkuya dayanan düşünceli huzuruna geçilmez. Çemberin sonuna geldik mi, yeni baştan başlarız. Yeniden çocuk, delikanlı ve yaşlı insan oluruz; hiç durmadan yeni yeni kuşkulara düşeriz. Bir daha yola çıkmamak üzere demir atacağımız son liman nerede? Nerede en bezginlerin bile bezmeyeceği dünya? Hangi mutlu gök katlarında? Sokakta bulunan çocuğun babası nerede saklı?Nikahsızken ana olmuş, doğururken ölmüş kızların bıraktığı yetimlere benziyor ruhlarımız. Babalarımızın kim olduğunu, bir sır olarak mezara götürdü analarımız. Ölmeden varamayacağız bu sırra.
Sayfa 590Kitabı okudu
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.