"İnsan," dedi, " Soysuz, aşağılık şey...Kendini açık, olduğu gibi gösterenlere bakar, aşağılık görür, geçer. Fakat kendini sahte, yalancı renklere sokanlara; zenginliği, mevki, gösterişli parlayanlara bayılır, kovalar ve artık kötü ile iyiyi ayırt edemez hale gelirsin."
Şimdi bu gerçekleri; birer birer sarayları, kaleyi,nehiri,vapurları, borsa binasını görür gibi açık seçik görüyordu. Bu soluk, silik bir aydınlıkla parlayan gece, huzur veren karanlıktan uzak düşmüşse, belirsiz mutluluklara neden olan cahillik karanlıkları da ruhundan öylece silinmişti.
Şimdi her şeyi açık seçik görüyordu. Belliydi ki, herkese güzel ve önemli kabul ettirilen şeyler, hep çirkin ve bayağı bütün bu parıltı , bütün bu gösteriş, çok eski herkesin bildiği ve terbiye edilmediği gibi , üstelik de insanların bulduğu bütün mükemmelliklerle süslenip üstünlük de sağlayan kötülükleri maskeliyor.