Ah, Bayım, şansa bakın ki komşu sayılırız. Church Sokağı'nın köşesinde küçük bir kitapçı dükkânım var ve inanın bana sizi orada da görmek isterim. Belki siz de kitap koleksiyoncusunuzdur, ha? Bakın, yanımda, İngiliz Kuşları, Catullus ve Kutsal Savaş var. Hepsi de uygun fiyata. Beş kitapla şu ikinci raftaki boşluğu kapatabilirsiniz. Bu haliyle biraz düzensiz görünüyor, öyle değil mi?"
Arkamdaki dolaba bakmak için döndüm. Tekrar önüme döndüğümde, Sherlock Holmes çalışma masamın öbür tarafinda durmuş, gülümseyerek bana bakıyordu.
§
"Michael Faraday, Londra’da yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya
gelmişti. Babası demirci, annesi ev hizmetçisiydi. Kısa süren öğreniminde
okuma, yazma, bir miktar aritmetik öğrenmekle kalmıştı. Henüz onüç
yaşında iken bir kitapçının yanında çırak olarak çalışmaya başlamıştı. Ancak
çok geçmeden kitap ciltleme becerisini kazanır. Bu iş ona yaşamının büyük
fırsatını sağlar. Boş bulduğu zamanlarını kitap okumakla, ilgilendiği
konularda not almakla dolduran Michael, ustasının sempati ve anlayışından
da yararlanarak, eksik kalan eğitimini kendi kendine tamamlama çabası
içine girer. Daha sonra yazdığı anılarında, “O sıra okuduklarım arasındailgimi en çok iki kitap çekmişti,” der. “Bunlardan biri elektrik konusunda bana
ilk bilgileri sağlayan Britannica Ansiklopedisi, diğeri Jane Marcet’in Kimya
Üzerine Söyleşiler adlı kitabıydı”. Bu kaynakların, onun düşünce yapısının
kurulmasındaki önemi kesin, çünkü kimya ile elektrik yaşamı boyunca
ilgilendiği başlıca iki konu olmuştur."
§
Öğretmenlik güzel meslek ,yazın 3 ay tatili var birinci çinko. Saksıya çalıştırıp, okula yakın ev tutacan boş derslerde eve gidip yatıcan yuvarlanıcan.Karın da öğretmen olursa eve çift maaş girer ikinci çinko!Bir de özel ders verseniz aha tombala! İşte o zaman karı koca paranın...
Fikri Dayım.
GÖRÜCÜ
İşten eve geldiğimde oldukça yorgundum. Elbiselerimi değiştirip hemen odama çekilip uzanmak istiyordum.
--Anne! Ben geldim!
Mutfaktaydı. Sesimi duyunca ellerini havluya silerek yanıma geldi. Gülümsüyordu.
--Hoş geldin, aslan oğlum. Hay maşallah. Seni yaradana kurban olurum ben.
Şaşırmıştım. Ama hemen kendimi toparladım. Ne de olsa böyle bir