"Bir sinek züccaciye dükkanını dağıtmak isterse buna gücü yetmez ama bir boğanın kulağına girerse boğa panikle o dükkanı dağıtır. O sinek bir batıl inanç, bir safsata veya önyargıdan başka bir şey değildir. O boğa ise, kafası boş cahil insanın ta kendisidir."
Bütün umutları tükenmiş, bütün imkanları elinden alınmış birinin zindanda yazdığı, benim de sıcak evimde, rahat koltuğumda mahcubiyet duygusu içerisinde okuduğum kitabın ilk cümlesiydi ve bu cümlenin sırf daha edebî bir giriş olsun diye öylesine yazılmamış olduğuna yazarın hayatı şahitti. Beni bu kadar etkilemesinin nedeni de buydu galiba.
“Hayatın anlamsız olduğunu anlayacak kadar akıllı bir tek ben ile Schopenhauer mu var?”
İnsanoğlu var olduğu ilk günden beri hayata bir anlam yükledi ve sürdükleri yaşam onlardan bana intikal etti. içimde ve etrafımda olan her şey, cismani olan ya da olmayan her şey, onların hayat bilgisinin birer meyvesi. Benim tam da hayatı değerlendirmede ve
"..ve insanların üzerine büyük bir keder çöktüğünü gördüm. En iyiler usandılar eserlerinden.
Bir öğreti doğdu, bir inanç eşlik ediyordu ona: 'Her şey boş, her şey aynı, her şey geçti bitti!'
Boş zamanlarımda okuyorum diyor. Abi sen dolu zamanlarında ne yapıyorsun? Bundan daha ciddi, daha dolu ne olabilir? Okumak başlı başına bir iştir, ciddi bir iştir, bir hayat tarzıdır.
Sayfa 115 - Profil Kitap, 5. Baskı, Eylül 2020.Kitabı okudu
❝Canımı sıkan laflardan biridir; boş zamanlarımda okuyorum diyor. Abi sen dolu zamanlarında ne yapıyorsun? Bundan daha ciddi, daha dolu ne olabilir? Okumak başlı başına bir iştir, ciddi bir iştir, bir hayat tarzıdır.❞
YouTube kitap kanalımda Ruh Adam kitabını yorumladım: ytbe.one/iEphIbOlWp0
"Tutku istisnai bir duygudur, kıskançlık ise dünyadaki en istisnai tutkudur." Dostoyevski
Hayatımız boyunca istisnalaştırmak istediğimiz bir duyguya sahip olmak isteriz, yani tutkuya. Bu tutkuya ise kimimiz aşk adını koyar, kimimiz para kimimiz ise
Varoluşçuluk felsefesinin öncülerinden sayılan Soren Kierkegaard, bu kitabında tıp dilinde " depresyon, uyumsuzluk, ve karamsarlık " diye adlandırılan başlıkların temel sebebi olan umutsuzluğu konu almış. Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde umutsuzluğun ne olduğuna, bu durumu tespit etmeye ayırmış. İkinci bölümü ise umutsuzluğu