Rasim Özdenören
Dine (veya şeriata) boş inanç gözüyle bakmak isteyen biri, gerçekte kendine ait boş inançlarını doğaya, eşyaya, insan düşüncesine, kısaca bütün varlık âlemine yayılmış ve yansımış görme arzusunu dile getirmekten başka bir şey yapmamış olmaktadır.
İnanmak
İlk adımınızı inanç ile atın. Biz insanlar yerinde öylece oturup, hayatın devam etmesini bekleyen canlılar değiliz. İşin aslı hiçbir canlı öyle değil. Ama insanların tek ihtiyacı inanç! İnanmalı, inandırmalı yapacağına.Ve en önemlisi yaptıkça hedefini büyütmeli. Başarıya ilk adımın küçük ve yavaş olduysa diğer adımın küçük ama bu sefer hızlı
Reklam
İnsanda, derdi o, yalnız iki kusur kaynağı var: avarelik ve boş inanç, yalnızca iki erdem var: çalışma ve akıl.
Vadideki Zambak
Birçok mutsuz kimseler için boş ve anlamsız bir kelimedir yarın, işte ben de yarına karşı hiçbir inanç beslemeyenlerden biri oluyordum; birkaç saatlik bir mutluluğu elde edince, bu birkaç saat içinde haz dolu bütün bir hayat yaşadım.
Bekliyorsun. Ruhun enerjiyi bir yere akıtarak dirilmek istiyor; olası mı bu? Neye, kime akıtacaksın onu, kimi ortak edeceksin duygularına? Sana, senin eziyetine kim katlanabilir? Yalnızlığı kabul edemedin mi? Dostun kimdi senin? Bekliyorsun, sürekli bekleyişleri art arda ekliyorsun; seni seyrediyorum ve ses etmiyorum çünkü bekleyişin süslü bir imparatorluğu vardır. Umut silinene kadar güçlü bir direnişle dikilirsin tahtında. Sonra düşüş başlar. Başladığın yere dönüş. Kara anaforu bulma isteğiyle delice labirentlerinde acının dört dönmektir dönüş yeniden başlamak üzere düşüşe. Bir ömrün bekleyiş eziyeti içinde kıvranabilmek uğruna başa dönüşün bekleyişi ile geçmesini düşünebiliyor musun? Bu acı arayıştan kim kurtarabilir insanı? Sevgili mi? Dost mu? Kardeş mi? Boş inanç mı? Ülkü mü?
Sayfa 20 - Kanat KitapKitabı okudu
Bekliyorsun. Ruhun enerjiyi bir yere akıtarak dirilmek istiyor olası mı bu? Neye, kime akıtacaksın onu, kimi ortak edeceksin duygularına? Sana, senin eziyetine kim katlanabilir? Yalnızlığı kabul edemedin mi? Dostun kimdi senin? Bekliyorsun, sürekli bekleyişleri art arda ekliyorsun; seni seyrediyorum ve ses etmiyorum çünkü bekleyişin süslü bir imparatorluğu vardır. Umut silinene kadar güçlü bir direnişle dikilirsin tahtında. Sonra düşüş başlar. Başladığın yere dönüş. Kara anaforu bulma isteğiyle delice labirentlerinde acının dört dönmektir dönüş yeniden başlamak üzere düşüşe. Bir ömrün bekleyiş eziyeti içinde kıvranabilmek uğruna başa dönüşün bekleyişiyle geçmesini düşünebiliyor musun? Bu acı arayıştan kim kurtarabilir insanı? Sevgili mi? Dost mu? Boş inanç mı? Ülkü mü?”
İş Bankası Kültür Yayınları
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.