Selaam! Bugün İthaki’nin “Karanlık Kitaplık” serisinden bir fıstıklayım Kitap gotik-fantastik türde bana göre. Ufacık da gerilim barındırıyor
Reşit oluşunu annesinin memleketi Arkham’a giderek, oraya giderken de birçok yer gezerek kutlayacaktı. Arabası yoktu, tren veya otobüs tercih edecekti fakat tren biletleri de malumdu. Otobüsün Innsmouth’tan geçtiğini, bu nedenle de kimsenin ona binmediğini söylediler. Neresiydi ki orası? Innsmouth halkında bariz bir gariplik vardı, insanın tüylerini ürpertiyorlardı. Bazıları tuhaf dar başlı ve basık burunluydu; sanki hiç kapamadıkları o pörtlek gözlerini dikip öylece bakıyorlardı insana. Ciltleri de bir acayipti! Sert ve kabuk kabuktu, ayrıca boyunlarının yanları da buruş buruştu. Ama asıl korkutucu olan, büyük bir felaket sonrası o kasabada sadece 400 kişi kalmıştı; bu 400 kişi de nadiren görünüyordu. Merkezde bulunan bir hotelleri vardı, odaların tamamı boş olsa bile insan diline benzemeyen bir dilde konuşmalar duyuluyordu. Bu konuşanlar her ne idiyse Şeytan Resifi’nde görünen varlıklar olsa gerekti. Peki orada ne görünüyordu, daha doğrusu neden görünüyorlardı?
Hani uzun ya da yorucu olan bir roman sonrası kısa, yine de güzel olan bir şey okumak istersiniz ya. İşte bu o kitap! 88 sayfa olduğundan çok gerilmem sandım ama betimlemeler beni aldı götürdü O deniz/balık kokusu burnuma geldi.Hoteldeki o kısımda ne olacak diye diken üstünde durdum bekledim. Kitabın son bölümünde karakterin bağlandığı yeri de etkileme açısından zekice buldum. Yazardan okuduğum ilk kitaptı, bu türde bile aşırı naif olduğu için diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağım. Tavsiyemdir