651 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 23 days
SAHİLDE KAFKA, H.Murakami
BİR LANETLİ KEHANETTEN KAÇIŞIN ROMANI:
Sahilde Kafka
Sahilde Kafka
Yunan Miti Oidepus’tan hareketle çantasını sırtına vurarak yola koyulup evden kaçan ‘’Dünyanın En Sert 15’lik Delikanlısı’’ – Kafka Tamura’nın hikâyesi…
Sophokles
Sophokles
in
Kral Oidipus
Kral Oidipus
tragedyasının Murakami kurgusuyla kaleme alınmış bir büyülü gerçeklik romanı versiyonunu okuyacaksınız. Hayatı daha yeni yeni
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209.9k okunma
Aramıza soktuğun yabancı hayallerin ördüğü duvarlar o kadar kalın ki, başım ve kalbim oraya çarparak parçalansa onlar yine yıkılıp seni göstermeyecek! Acaba bu duvarın arkası bir hiç, bir boş mu ve daima boş mu idi?
Reklam
Cenk Çelik - Kahraman
Sen nasılsın peki; öfkeleniyor musun, aklına geldiğimde? Dar geliyor mu duvarlar ben yokken de? Eğer üzülüyorsan; boş ver, üzülme Ama; eğer hâlâ bir bahane arıyorsan Ben hakkettim tamam, sendin doğru olan Benden adam olmaz, ben eksiğim sen tamam Zaten hiç sevmemişim Bir anlıkmış bütün olan Ben büyük bir yalan Sense mağrur kahraman.
116 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Günaydın/ Rojbaş Cumartesi Anneleri
Bu bir İnceleme Değil! YAZIŞMALI SÖYLEŞİ Soru — İdam istemiyle yargılanan bir yurttaşsınız. Şiir dalının birinciliğini kazanmak sizde nasıl bir duygu, ne gibi düşünceler yaratıyor? Yanıt — ödülü düşlemek, onu almaktan daha mı güzeldi diye sorduğum oldu kendi kendime. Bu soru, ödülün ilk şaşkın sevinci durulmaya başlarken ağırlığını duyurdu.
Şafak Türküsü
Şafak TürküsüNevzat Çelik · İmge Kitabevi · 2010498 okunma
Sırça Köşk Hikayesi
Bir zamanlar boş gezmeyi iş yapmaktan çok seven üç arkadaş varmış. Bugünden yarına geçinmek, gittikleri yerlerin birinden yüz bulsalar, beşinden kovulmak canlarına tak demiş. Alın teriyle kazanıp gönül rahatlığıyla yemeyi de gözlerine kestiremezlermiş, çünkü elleri işe yatkın değilmiş. Bir gün, uzun bir yolculuktan sonra, yüksekçe bir tepede
Odalar boş ve sağırdı. Duvarlar badanasız, odaya girince ağlamaklı oldum. Köşedeki masa üstünde annemin gelinlik fotoğrafı duruyordu. Pencere camlarından çocukluğumun hüznü bakıyordu bana. Duvarlarda taşlar şekilsiz. Biri uzun, öteki kısa. Uzun taşla kısa taş arasında yuvarlak taş ve alçı.Sonra yalpık taş, kabarık taş ve alçı.İki taş arasında bir delik; delikte kibrit çöpü. Ve ben. Ben taşlardan farksız, taşlar benden. Oda soğuk. Ben soğuk. Taş dizisinde ben de bir taş.Elimi kibrite uzatıyorum. Yok, taş değilim ben. Yanaklarım ıslanıyor. Ağlıyorum. Neden? “Çocuk olma” derler bana, ağladığımda. Âlâ âlâ. Bekleyeyim. Anam ölsün, babam ölsün; beşiğim çürüyüp toz olsun. Doksan beşimde de olsam, “çocuk olma” diyecekler bana ağladığında. Ağlamak için mutlaka çocuk mu olmak lazım?
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Aramıza soktuğun yabancı hayallerin ördüğü duvarlar o kadar kalın ki, başım ve kalbim oraya çarparak parçalansa onlar yine yıkılıp seni göstermeyecek! Acaba bu duvarın arkası bir hiç, bir boş mu ve daima boş muydu?
Sayfa 120 - 31. basım: Şubat 2022, İstanbulKitabı okudu
158 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.