Utanıyorum kardeşim;
sen müminlerin ilk kıblesinde, Mescidi Aksa'da namaz kılamazken, Gazze'de bombalar camileri yıkarken, biz cuma namazı bitiminde birbirimizi eziyoruz camiden çıkmak için.
Bana damarlarında ki asil kandan değil, yüreğinde ki imandan haber ver kardeşim.
Eğer kanın siper olamıyorsa zulme uğrayan mümin kardeşine, varsın aksın ceset diye taşıdığın içi boş bedeninde.
Belki haklı, belki zeka bir düşüştür. Her şeyi anlayan kimsenin delirebileceği doğrudur. Keşke hiç düşünmeye başlamasaydım! Boş ver! Şimdi çok geç, gitmekte olan trenden artık atlayamam. Sonuna dek gitmek, biraz daha dayanmak gerekir. Büyük balığı yakalamak üzere olduğumu duyumsuyorum. Beeen, bunu on yıl önce söylemiştim. Adam sen de! Hiç değilse vicdanımı hiçbir zaman satmadım. Kendimle barışığım ve bunun bedeli yoktur. Başkaları ödül kazanmak için kaygan direğe tırmanadursunlar, ben sadece ölü fareler bulma pahasına da olsa ayak değmemiş mağaraların dibine inmeyi yeğliyorum. Sonunda kuşkusuz en önemlisi nereye gittiğini bilmemektir, yoksa her şey öylesine sıkıcı, öylesine yorucu olur ki... Yoo, gerçekten, yaşamını krom kaplı ve güzelce yağlanmış bir işyeri koltuğuna oturtmak, yalnızca daha önce yapılmışı yapmak, yalnızca okların gösterdiği yönde düşünmek, zamanı düşlerine yasaklar koyarak geçirmek ve usun daha önce arşınladığı yollardan geçmek bana göre değil. Ben, her gece yatağımda yaşamımı ortaya koyuyorum. Belki bir sabah yeryüzüne çıkamayacağım... Sağlık olsun! Çok kazanmak için büyük oynamak gerekir!
Tamamını okuman için biraz sabretmen gerekiyor sevgili okur. Okurken bir-iki-üç-dört-beş-altı-yedi-sekiz sabır taşı parçalaman muhtemel. Bu yazıda sana bu kitabı nasıl okumaya karar verdiğimi anlatacağım-tabii klavyem bana güç verdikçe. Sana yazı boyunca güzel sürprizlerim olacak-ama duyu organlarını sekiz açman gerek. Lafı uzatıp seni farklı
Psikoloji okumayı seven herkes gibi benim de favorilerim; Alfred Adler, Sigmund Freud ve Carl Gustav Jung. Dünyanın bu en iyi 3 psikoloğundan biri olan Freud ' in çalışmalarına baktığımız zaman toplumsal ve ikili ilişkilere yoğunlaştığını görürüz. Ama Jung, Freud' in aksine bireysel çalışmalar yapmıştır. Yani kişileri değil, kendini geliştirmenin
İnsan doğar,güler,ağlar,sever,sevilir,kırar kırılır,başarır başaramaz,reddeder reddedilir bütün bu duyguları her insan fark ederek veya etmeyerek bir şekilde yaşar ve her insan mutlaka bir gün acıyla veya acısız,direnerek veya pes ederek,hissederek veya hissetmeyerek,hazırlıklı veya hazırlıksız ölür.Peki tüm bu güzel ve acı duyguların sonunda ölüm varken neden insan kendini tüm bu duygulara kapatmaya çalışır?
Üzüldün mü?Salya sümük ağla boş ver ya sadece ağla,bırak gözlerin kızarsın.
Mutlu musun?Şarkı söyle,deli gibi dans et,yorulup yataklara düşene kadar koş, bırak deli desinler...
Tüm duygularını sonuna kadar yaşamaya çalış belki o duygular bir daha istesen de seni bulmaz o yüzden sakın duygularını bastırma biliyorum belki zor ama başarabilirsin sadece dene,olmazsa denedim dersin sonuçta denemek de bir cesarettir...
Nisa Nur