Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İşte senin bu yönüne hayranlık duyuyorum, Howard. Sen hep bilirsin." "İltifatları boş ver." "Ama ben ciddi söylüyorum. Nasıl karar verebiliyorsun böyle her zaman?" "Sen kararları senin yerine başkalarının vermesine nasıl izin veriyorsun?"
Ölüm dediğin nedir ?
Ölüm gözü­müzün önünde olsun, hiç hatırımızdan çıkmasın, her an ölebileceğimizi unutmayalım. Ölüm geldiği zaman boş bulunmayalım.
Günlük
Günlük
Reklam
Doğaya uygun yaşama fikrini, yapmacıksız asaleti, arkadaşlara sezgiyle yaklaşmayı, sıradan ve boş düşünceleri olan insanlara sabretmeyi, herkesle daha uyumlu olmayı, böyle bir muhabbetin dalkavukluktan daha yüce olduğunu, bu kişilerin şahsıma çok büyük saygı duyarak benimle zaman geçireceğini; bir şeyi doğrudan aktarabilmeyi ve yöntemde mahir olmayı ve bu yüzden de kaçınılmaz olan ilkeleri yaşama göre düzenlenmeyi; öfkenin ya da başka bir duygunun herhangi bir şekilde açığa çıkmasına izin vermemeyi, buna karşın tutkudan azade özgürlüğü en büyük insani hassasiyetle bağdaştırmayı; abartmadan övmeyi ve böbürlenmeksizin sağlam bir eğitimden geçmeyi öğrendim.
BİRAZ OLSUN YAVAŞLA!!! Fark ettiniz mi bilmiyorum ama hayatı o kadar hızlı yaşamaya başladık ki…. Belki de buna zorlanıyoruz farkında olmadan. Bazı durumlarda zamandan tasarruf için yapılabilir ki hepimiz de yapıyoruzdur ancak genel anlamda hayatımızın her alanına sirayet etmeye başladı. Bu da bir defa gelip geçeceğimiz şu hayattan tat
bir zamanlar ilgi duyduğum birçok yeni kitaplar bugün tatsız ve boş görünüyor bana, buna karşılık ilkin bir görev olarak okuyup da sıkıntıdan başka bir şey bulamadığım başka kitaplar canlanıp aydınlanıyor. Şimdi, geçmişin büyük yazarlarında, bir zamanlar bana soğuk bir tantana ve laf ebeliği gibi görünen sayfalarda, çok gizler buluyorum, o kadar ki, içlerinden bazılarını birer gizli danışman, birer dost yaptım kendime, çoğu zaman onlara sığınmaya çalıştım, korkunç yalnızlık duyduğum için, bazı bazı öylesine büyük bir gereksinim duyduğum huzuru ve avuntuyu onlarda buldum,
Sayfa 42
256 syf.
·
Puan vermedi
Osmanlı Padişahları iki Mehmed var ki; ilki olan Çelebi Mehmed, 11 yıl süren Fetret Dönemini bitirip, Osmanlı' nın tekrar canlanmasını sağlamıştır. Bir diğer Mehmed' te; Fatih Sultan Mehmed. 12 yaşında tahta geçmiş, bazı sebeplerden 2 yıl sonra tahta tekrar babası II, Murad tahta geçmiştir. Babasının vefatından sonra tekrar Padişah
Fatih Zaman-ı Veladet
Fatih Zaman-ı VeladetGökhan Çelik · Yediveren Yayınları · 202218 okunma
Reklam
İlk bağlamda çağımızın nevrotik insanlanda ağır basan eğilimlerden birisi, bu insanların, başkalarının onayına ya da sevecenliğine olan aşırı bağımlılıklarıdır. Hepimiz hoşlanılmak ve takdir edildiğimizi hissetmek isteriz, ama nevrotik insanlardaki onaylanmaya ya da sevecenliğe olan bağımlılık , yaşamlarında karşılarındaki insanların taşıdığı gerçek önemle orantısızdır. Hepimiz, düşkün olduğumuz insanların da bizden hoşlanmasini arzu ederiz, buna karşın nevrotik bireylerde, ister söz konusu kişiye ilgi duysunlar ister duymasınlar, ya da o kisinin yargısı kendileri için bir anlam taşısın ya da taşımasın, benimsenmeye ya da sevecenliğe yönelik kişi ve durum ayrımı gözetmeyen bie açlık vardır. Cogu kez bu sınırsız özlemin farkında değillerdir , ancak istedikleri ilgi ufukta gözükmediği zaman gösterdikleri duyarlıkla bu özlemin varlığını ele verirler. Örneğin eğer birisi davetlerini kabul etmezse, bir süre telefon etmezse ya da sadece bir konuda onlara katılmasa bile kızgınlık duyabilirler. Bu duyarlılık bir "boş ver" tutumuyla gizlenebilir. Dahası, sevecenlik arzularıyla bunu hissetme ya da gösterme konusundaki kendi yetileri arasında belirgin bir çelişki vardır. Nevrotik bireyin kendi arzularının dikkate alınması konusun­ daki aşırı isteklerine, başkalarına yönelik büyük bir ilgisizlik (umursamazlık) eşlik edebilir. Çelişki her zaman yüzeyde gö­rülmez. Örneğin nevrotik birey herkese yardım etme konusunda aşırı düşünceli ve hevesli olabilir, ancak durum buysa, kendiliğinden ışıyan bir sıcakkanlılıkla değil, zorlanımlı bir yoldan ha­reket ettiğini görmek olasıdır.
benim biraz işim var. ben hiçbir boş vazonun çiçeği değilim. ekilsem bitecek değilim misal. sulansam açacak değilim. öyle koysan güneşe, ben çiçek açacak da değilim. bir süs, bir statü, bir aksesuar, yok değilim. ben daha çok iki ucu keskin o bıçak gibiyim. eminim her şey yerli yerindedir ve zamanı gelmiştir bir şeylerin anlıyorum. sorun değil. ama benim zamanım o zaman değil.
Düşünceler ,duygularımızın gölgesidir; ama her zaman daha karanlık, daha boş ve daha sade
Sermayenin işçiyi ezdiğini bilirsin. Bizde işin bütün ağırlığını işçiler, köylüler taşır ve öyle bir durumdadırlar ki, ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar bu hayvanca durumdan kurtulamazlar. İşçilerin durumlarını düzeltmelerini, kendilerine boş zaman ve dolayısıyla eğitim olanağı sağlayacak iş ücretinden elde edilmiş artı değerlerin hepsi, bütün ücret fazlalıkları kapitalistler tarafından ellerinden alınır. Toplumun öyle bir düzeni var ki, işçiler ne kadar çok çalışırsa tüccarlar ve toprak sahipleri o kadar çok para kazanır, onlarsa her zaman işçi hayvanlar olarak kalır. Bu düzeni değiştirmek gerek…
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.