İthaki Yayınları Spor Dizisinin bence en başarılı kitabı olmuş. Yazar Nick Davidson ateşli bir futbol aşığı ve Watford taraftarıyken endüstrileşen futbol nedeniyle kendi takımından soğumasını ve St. Pauli takımıyla karşılaşmasını birçok farklı konu çerçevesinde oldukça güzel bir şekilde anlatmış. Kitap aslında bir futbol kitabı olsa bile başlangıç olarak İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya genelinde yayılan Nazi akımına, Almanya’nın o dönemlerdeki siyasi yapısına dikkat çekmekte. Bu yapının savaş sonrasında Hamburg şehrinin kültürel yapısını hangi yönde etkilediği ve ilerleyen dönemlerde aslında şehir tarafından dışlanan hippilerin, göçmenlerin, uyuşturucu bağımlılarının, hayat kadınlarının yani marjinal kişilerin St. Pauli semtinde bir araya nasıl geldiğini anlatıyor. Bu birlikteliğin halen Almanya’da sıkça görülen ırkçı saldırılara karşı bir futbol kulübü etrafında nasıl kenetlendiğini, sadece dışarıdan gelen bu tip saldırılara değil kendi kulüp yönetimine ve kapitalizm sadece para odaklı hale getirdiği günümüz futboluna ne şekilde direndiğini anlatıyor. Çeşitli deplasman maçlarının anlatılması Almanya’yı bir gezi kitabında olduğu gibi gezmenizi sağlıyor, şehirler ve siyasi görüşleri hakkında bilgi ediniyorsunuz. Ayrıca futbol kulüplerinin sadece futbol kulübü olmaktan ziyade bir sosyal vakıf olma kimliğinde bulması gerektiğini ve bu durumun St. Pauli taraftarları tarafından nasıl örgütlenip, hayata geçirildiğine dair çok güzel örnekler veriyor. Uzun lafın kısası okuyun, okutturun. Bir futbol kitabından çok daha fazlasını bulacaksınız.
