─ Arka taraftakiler... Ey cemaat-i müslimîn! Haydee... Ve düğüncü bu seslenişinin ardından müziğin sesini açar, kadınlar erkekler hep birlikte oynamaya başlar. Herkes zevkle eğlenip oynarken düğüncü müziğin sesini kısıp her düğünde yaptığı gibi o meşhur kısa bilgilendirmesini yaptı. ─ Şimdi ezan okunacak, ardından da pasta merasimi yapılacak. Ancak ezan okunalı on beş dakika geçtiğini öğrenen düğüncü, yeniden mikrofonu açtı ve ─ Ezan çoktan okunmuş, günaha girdik diyerek inceden de sırıtıverdi. Ezan ne ki? Cemaat-i müslimîn de kim? Şişeler'i çalan, "Seviyorsan candan, boşan gel kocandan" dedirten ve söylenen sözlerden rahatsız olmayan Müslüman cemaat nerede kim bilir! "Sanane be adam, isteyen istediğini yapar. Özgür bir ülkede yaşıyoruz sonuçta. Hem düğün bu, neyinden rahatsız oldun?"ları duyar gibiyim. ─ Ee haklı, Müslüman kim? ─ Kimlik mi sordunuz? Polis misiniz? ─ Yoo, estağfirullâh. Kimliklerimiz karıştı galiba da kayıplara karışanlar da var. Siz kaybetmediyseniz eğlenmeye devam edebilirsiniz, sizlik bir durum yok.
Resim