Oğuz Atay'a AİT DEĞİLDİR...
#Biliyor musun Olric
Neyi efendimiz?
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı.
Neden efendimiz?
Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
21. yüzyıl!
İnsan psikolojilerinin alt üst olduğu, antidepresanların aspirinlerden fazla sattığı, intihar olaylarının arttığı, adeta "Dünyaya gelecek en yanlış zamanı bulmuşuz." denen bir dönemde yaşıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde İlber Ortaylı'nın bir kitabını okumuştum. Her insanın kendi dönemi için dünyanın en zor dönemi
Bir şeyler yapıyorum, yürüyorum, konuşuyorum, yemek yiyorum yani her zaman yaptığım işleri sürdürüyorum ama nasıl anlatsam, bir boşluk duygusu içinde. Sanki içimde derin bir hiçlik var.
"Sevgili Bilge,
Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz
Ramazan Pişkin abiyi bileniniz var mı? Çok saf, çok masum, çok temiz bir abiydi. İstanbul Fatih Cerrahpaşa'da küçük, gariban bir çay ocağı işletiyordu.
Günde 15-20 çay satar "Allah bereket versin" derdi.
Bazen kasitli olarak poğaça ya da böreği 2 kişilik alır "Abi fazla almışım, otur birlikte yiyelim" deyip, çayla birlikte yediğimiz olurdu.
YouTube'da çok fazla videoları vardı.
O konuşurken ilminin bu kadar derinliğe şayan olması şaşırtıyor, hayranlığımı cezbediyordu.
Dün maalesef çay ocağında namaz kılarken bıçaklanarak şehit edilmiş.
Ne kadar içime battığını, hayatımda ne kadar boşluk oluştuğunu, ne kadar üzüldüğümü anlatamam.
Katili az önce yakalanmış fakat, bu bile üzüntümüzü hafifletmiyor.
Allah mekanını cennet etsin Ramazan abi 🤲😔
Ben bu kitabı depremin ardından okumaya başlamıştım. Evimizde pek bir hasar olmamasına rağmen geçmeye korktuğumuzdan, yanıma önemli eşyaları aldığım çantamın içine bu kitabı da koyuyordum. Normalde hiç hoşlanmamama hatta ciddi anlamda sinirimi bozmasına rağmen bu kitabın köşesinde oluşan burkulmalar ve sayfaların istemsiz katlanmasından dolayı
Bir kitapla yaşamaya alışmak!
Gittiğin her yere onunla gitmek!
Onunla aynı yağmurda ıslanmak!
O kahramanlarla uyuyup yine onlarla uyanmak!
Ve eser bittiğinde oluşan o derin boşluk!
22 gün olmuş
Anna Karenina serüveni başlayalı. Kitaplarına gözü gibi bakan biri olarak yıllar sonra ilk kez bir kitabı eskittim! Ve şimdi o eskilik bana o kadar huzur ve
Çocuklar için "baba" figürü çok önemlidir. Hatta baba demek, kahraman demektir. Çocuk bilir ki, başı ne zaman sıkışsa anında ona yardım edecek ve tüm sıkıntılarını giderecek biri vardır. O kişi babadır. Baba demek, her şeyden önce, güven demektir. Güvenle büyümek ve onun himayesi altında ne olacağını düşünmeden yaşayabilmek demektir.