565 syf.
8/10 puan verdi
“Umutlarımızı saçlarımızdan koparıp, dipsiz bir uçuruma sarkıtıyorlar bulutlara bağlayarak. Atlasak değer mi düşmeye? Dibe çakılmak acı vermez artık, biz acının en saf halini saç diplerimizden ayak uçlarımıza kadar hissettik, zirvesini gördüğümüz dağ; dibini gördüğümüz kuyu korkutmaz artık buz tutmuş yüreklerimizi. En fazla paramparça oluruz,
Siyah Kuğu 1
Siyah Kuğu 1Beyza Aksoy · Epsilon Yayınları · 20214,227 okunma
Bazı günler baştan çirkindir. Hava nasıl olursa olsun, bunlar günün ilk ışığından itibaren kötü geçer; bunu herkes bilir. Sebebini kimse bilmese de, böyle günlerde insanlar yataktan kalkıp da güne başlamak istemezler. Sonunda açlık ya da iş yüzünden kalkmaları gerektiğinde de, günlerinin gerçekten de berbat geçtiğini görürler.
Reklam
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Güray Süngü
Güray Süngü
Yazarla ilk defa tanıştım. Aslına bakarsanız "kesin sıkıcı bir kitaptır" düşüncesi ile başlamıştım okumaya. Kitabı okulumuz bize ücretsiz bir şekilde vermişti. Ee böyle olunca insan ister istemez önemsiz, sıkıcı bir kitap diye düşünebiliyor. Okumaya başladığımda ise her şey değişti. Çocukluğumdan beri çok severim macera, zamanın ötesinde konulu kitapları okumayı. Uzun zaman sonra okuduğum en heyecan verici, en keyifli kitaptı. Şakasız söylüyorum. O kadar büyüledi ki beni, kendine çekti. Okudukça okuma isteği uyandırdı. Kitabı ilk okurken anlamlandıramamıştım. Ne oluyor ya diye. Daha sonralarda olaylar yavaş yavaş açıklığa kavuşuyor. Hatta daha da doğrusu son birkaç sayfada öğreniyorsunuz her şeyi detaylıca. Okurken zaman algımı yıkması, beni düşünmeye zorlaması çok hoşuma gitti. SIRADAN BİR KİTAP DEĞİLDİ. Bildiğim hiçbir kitaba benzemiyordu bu kitap. Türünün son örneği gibi. Buraya daha çok şey yazabilirim ama spoi vermek ya da olay örgüsünden bahsetmek istemiyorum. Sadece GİDİN ve OKUYUN. Elinizde varsa bu kitap başlamak için bir sebep arıyorsanız, o sebep bu olsun. Başlayın. Eğer elinizde yoksa kısa sürede temin edin. Kitap 132 sayfa kısa ve akıcı, hızlıca bitirirsiniz. Şimdiden iyi okumalar. İyi maceraya çıkmalar.
İnsanın Acayip Kısa Tarihi
İnsanın Acayip Kısa TarihiGüray Süngü · Ketebe Yayınları · 20211,755 okunma
128 syf.
2/10 puan verdi
·
Read in 7 days
İlk defa böyle bir konusu olan kitaba rastlıyorum. Kızını kıskanan bir anne ve gelişen olaylar. Sanırım pek sevemedim. Konu güzel ancak, derinleştirilememiş karakterleriyle birlikte anlatım biçimini de hiç sevmediğim bir kitap oldu, Acıyla Çarp Kalbim. Sanki amatör birinin elinden çıkmış, psikoterapi öyküsü okudum anlatım olarak. Sanırım yanlış kitaptı, Amelie Nothomb okumaya başlamak için.
Acıyla Çarp Kalbim
Acıyla Çarp KalbimAmélie Nothomb · Turkuvaz Yayınevi · 2019372 okunma
666 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Merhaba arkadaşlar. Ahmet Mithat Efendi ile alakalı olabildiğince geniş, uzun ve tüm kitapları hakkında genel bir inceleme de bulunacak bu yazımızda. Evvela bunu söyleyerek başlamak istedim. Şimdi birkaç kitabını okuyacak belirli bir sırayla gideceğiz ama birkaç yıl sonra bir okur, yazarın kitaplarını merak edip geldiğinde sadece incelemeyle değil
Denizci Hasan
Denizci HasanAhmet Mithat Efendi · Bedir Yayınları · 1977162 okunma
134 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 9 days
#GodotyuBeklerken
Bir ayağımız mezarda, zor bir doğum doğrusu. Mezarcı çukurun dibinde forsepti yerleştirir. İhtiyarlığa vakit var daha önümüzde. Hava çığlıklarımızla dolu. Ama alışkanlıklar duyarsızlaştırıyor insanı. Bana da bir başkası bakarak uyuyor, der. Kendisi de uyuduğunun farkına varmadan uyuyor, hiçbir şey bilmiyor. Uyusun bakalım, diyor benim için. Böyle devam edemem... ESTRAGON: Ne kadar çırpınsan boşuna. VLADİMİR: Neysen osun. ESTRAGON: İstediğin kadar yırtın. VLADİMİR: Aslı değişmez insanın. ESTRAGON: Dokunma bana! Bana bir şey sorma! Bir şey de söyleme! Yanımda kal! VLADİMİR: Ben seni hiç terk ettim mi? ESTRAGON: Gitmeme izin verdin. VLADİMİR: Herkes sırtında kendi çarmıhıyla dolaşır. Kısa ya da uzun. VLADİMİR: Tekrar başlamaktan başka çare yok. ESTRAGON: Sanırım çok zor olmaz. VLADİMİR: Zor olan başlamak. ... Godot'yu Beklerken, 1948 yılında Fransızca olarak yazıldı ve 1953'te Paris'te sahneye konuldu. Zamanla ülke çapında bir ün kazandı. 1954 yılında Beckett tarafından bazı değişikliklerle İngilizceye çevrildi ve başka ülkelerde de sahnelenmeye başladı. Avangard olarak nitelenmesine karşın hızla klasikleşti. Oyunun varoluş sancıları çeken kahramanları, yolları kesiştiğinde birbirleriyle iletişim kurmaya çalışırlar. Her gün yinelenen bu ritüelde bellek işlevini yerine getirmeyince gerçekliğin kesinliğinden uzaklaşmaya başlarlar. (Kitabın arka kapak açıklaması) Godot'yu Beklemek, aslında hayatımıza gelmesini dilediğimiz pek çok şeyi beklemek gibi ama peki gelecek mi? Gelmesini dilerim, hepimiz için... Bence okumalı ve bu yolculukta Estragon ve Vladimir'e eşlik etmelisiniz...
Godot'yu Beklerken
Godot'yu BeklerkenSamuel Beckett · Kabalcı Yayınları · 20218.1k okunma
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.