Son 10 gündür bu kitapla yatıp kalkıyorum desem yalan olmaz... Okuma serüvenimde bu kitap bir kilometre taşı oldu benim için. Nedenlerini dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Çünkü anlatacak gerçekten çok şey var bu kitapla ilgili. Hepsini bir incelemeye sığdırmak mümkün olamayacağı için kendimce önemli gördüğüm bazı konuları masaya
Sevgili Milena,
Sana bu mektubu ruhlar aleminden yazıyorum.Ya da kulağına hatta yüreğine fısıldıyorum diyelim.
Bildiğin gibi ben öleli 3 sene oldu , neden bu kadar beklediğimi soracak olursan sebebi basit. Burada işler pek dünyadaki gibi değil, önce her fani gibi verilmesi gereken hesaplarımla meşguldüm.Asıl hesap kıyametten sonra görülecek olsa
(Bu oldukça uzun bir hikayedir.. Pardon, incelemedir. Hazır mısınız? :)
Durun!! Durun!!
Kalkmış olamaz tren…
Anlatacağım neden geç kaldığımı..
Yıldızlı gözlerimde neden bunca isin, yorgunluğun düştüğünü.. Bu pespaye halimi, bu yaralarımı, bırakın şu trenin kolunu tutacak mecali, tüm o yolları aşıp nasıl geldiğimi..
...
Trene bindim, Ülkeme
Thomas Mann ile tanışma kitabım olmasını istediğim Buddenbrooklar'ı okumaya karar verince Orhan Pamuk'un Cevdet Bey ve Oğulları'nı bu kitaptan etkilenerek yazdığını öğrendim ve iki kitabı peş peşe okumaya karar verdim. Cevdet Bey ile Oğulları'nı on yıl sonra ikinci kez okuyuşumdu.
Buddenbrooklar bitince kendimce bazı
Okul yıllarımdan hatırlıyorum Türkiye tarihi ve edebiyatıyla 2000'li yıllarda tanışmaya başladık. Habersizdik, unutturulmuştu. Doğrusu hiç gösterilmemişti. Yunus Emre, Namık Kemal ve müfredatta olduğunu hatırlamıyorum ama her tarafta kitapları yaygın olan Nazım Hikmet Ran... M.C.Rumi de anladığım kadarıyla hiç bir otorite, ideoloji ve sansür
Zamanda yolculuk! Ama öylesi bir zamanda yolculuk hikayesi değil bu kitapta okuyacağınız. Asıl amacımız geçmişe gidip, JFK suikastini engellemek ve geleceğin çok daha iyi hale gelmesini sağlayabilmek. Geçmiş değişmek istemese de bu amacı gerçekleştirmek uğruna tavşan deliğinden geçip bu yarım kalmış görevi Al'den sonra devralan Jake Epping ile
Son zamanlarda havaların soğukluğu yapılacak bazı aktivitelerin ertelenmesine, insanların kendi kabuklarına çekilmesine ve kendisiyle daha çok baş başa kalmasına sebep oldu. Bu sırada okuyucularından bir hayli ilgi isteyen, dikkatlerinin tamamının kendisinde olmasını şart koşan bir yazar (pardon sanatçı) olan Marcel Proust'u okumaya başlamak,
Celaleddin Harzemşah'ın hayatına olan merakım, geçen sene tarih dersinde işlediğimiz Anadolu Selçukluları ile Harzemşahlar devleti arasında yapılan Yassıçemen Savaşı ile başlamıştı. Bu savaş Harzemşahların mağlubiyeti ile sonuçlanmıştı. Diğer taraftan şuan ekranlarda "Bozkır Aslanı Celaleddin" dizisi ile karşımıza çıkan Celaleddin'ini
Yazarla tanışma kitabım ilk “Böyle Söyledi Zerdüşt” akabinde “Eğitimci olarak Schopenhauer” ile olmuştu.
Bu kitapları okuduktan sonra dünyayı algılayışınızın değiştiğini ve çevrenizde olup bitenleri bambaşka anlamlandırdığınızı fark edeceksiniz.
“Ecce Homo” dan sonra da aynı hislere kapıldım. Yalnız kitapta beni rahatsız eden bir konudan bahsetmeden geçemeyeceğim.
Almanya’da doğup büyüyen birisi için Almanlara karşı ırkçı yaklaşımları beni son derece rahatsız etti, üzdü ve hayal kırıklığına uğratmadı desem yalan olur. Hayata bakış açısını, kişiliğini ve ruhunu açık seçik gözler önüne sermiş hatta meydan okumuş desem yeridir bu eserinde.
Beni zorlayan bir okuma oldu zira maneviyata önem veren birisi olarak, ateist bir insanın bakış açılarına ve ilginç düşüncelerine tanık olmak kolay değil. Sorgulatan ve farklı fikirlere şahit olduğum bir kitaptı.
Din ve ırk ayrımı yapmadan herkese eşit şekilde davranılarak yola çıkılsa dünya ne güzel olurdu.
Felsefe severlerin kesinlikle seveceği bir kitap olduğunu belirtmekle beraber, okurken akıl sağlığınızı korumaya dikkat etmenizi öneririm, benden söylemesi :)
Ecce HomoFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20159,7bin okunma
Bugün okuduğum bu kitaptan inanılmaz keyif aldım. Bu kadını ne zaman okusam, kendimi Eugène Delacroix'in tablosundaki bayrağı taşıyan kadın gibi hissediyorum. Kalk gidiyoruz dese biri, giderim. Bu sabah yazdığım başka bir incelemede ne olacağıma karar verememekten yakınmıştım. Bu kitabı okuduktan sonra, 4 sene DTCF'de okuyup aktivist olmayan ben,