Reklam
Kanımca, Nesin'in otobiografisi, Türkiye, Türk Edebiyatı, Modem Türkiye Tarihi ve sosyolojisiyle ilgili herkes tarafından okunmalıdır ve bu biraz da sizin yapacağınız reklâma bağlı olacaktır. Örneğin, bir Dede Korkut'tan çok daha geniş bir ilgi toplayacağı, çok daha geniş bir ilgi kaynağı olduğu kesindir.
Bir atasözümüz var: «Her koyun kendi bacağından asılır». Evet doğru, her koyun kendi bacağından asılır ama, koyun olduğu için... İnsanlar koyun değil ki . . . Hiçbir insan yalnız kendi bacağından asılmaz; her asılanla biraz da biz asılırız, her açla açız, her tutukluyla tutukluyuz. Mutluluk, başkaları mutsuzken, yalnızlıkla olmaz, toplulukla olur. Aç insanlar olduğunu bilirken, lokmalarım rahatlıkla boğazımdan geçmiyor; soğukta titreşenler varken, odamdaki sobamda ısınamıyorum. Bu, İsa'ca bir duygu ve duygusallık değildir. Bu bilinçli, akılcı bir duygu ve davranıştır. Yemeğimi rahat yemek istiyorum, rahat ısınmak, rahat uyumak istiyorum; bu benim hakkım değil mi? İşte ben bu hakkı istiyorum. Bu hakkı insanların, çoğunluğun elinden olan mutlu azınlığın sonuna dek, yaşadığım sürece hep karşısındayım, karşısında olacağım.
Reklam
...Ölüm güzel değildir elbet... Ama siz ölümü, güzel, genç bir veremli annenin yüzünde gördünüz mü hiç?
Çocukların, annelerinden ençok duyduğu sözlerden biri, «Katık et» ti. «Ekmeğini zeytine katık et!» Şimdilerde bu «Katık et!» sözü söylenmez oldu, unutuldu. Katık etmek, bir zeytin tanesiyle bir koca dilim ekmeği, bir gıdım peynirle iki dilim ekmeği, elli gram tahin helvasıyla yarım kilo ekmeği yiyip karnını doyurmak demektir. Çünkü ekmek yiyeceklerin en ucuzu...
Biz de onları örnek alırsak, onlar gibi, sıfırdan başlayıp milyoner olabilirdik. Bunun için de: 1 — Çok çalışmak; 2 — Ahlâklı olmak, doğruluktan ayrılmamak, 3 — Çok tutumlu olmak, 4 — Din yolunda olmak, gerekiyordu. Bu yalanlara, bu aldatmacalara hâlâ yurdumda inandırılmışlar çoktur. Gerçekteyse, büyük milyonların temelinde, bu dört maddedekinden hiçbiri yok, hep onların tersi vardır.
Ama nice gizlersek gizleyelim, hepimiz her yaşta yine çocuğuz; kimimiz elli yaşında bir çocuk, kimimiz yetmişinde bir çocuk... İyi ki bu çocukluklarımızdan bir küçümen parça içimizde gizli kalıyor. Yoksa büsbütün çekilmez olurduk...
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.