Hayatın Anlamı
1.kısım Hayatın anlamı nedir?" sorusu hakiki bir soru mu yoksa yalnızca hakiki gibi görünen bir soru mudur? Tanrı, stratejik bir amaçla dünyayı yaratmış göksel bir mühendis değildir. O, dünyayı yalnızca kendi memnuniyeti ve yaratma hazzı uyarınca yaratmış bir sanatçıdır. Philosophical Investigations" gibi bir çalışmada
168 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Yıllardır kitaplığımda olan bir kitaptı. Ben her şeyin bir zamanı olduğu gibi okunan her kitabın da zamanının kendine özel olduğunu düşünenlerdenim. Sanki bu kitabı daha önce ya da daha sonra okumam mümkün değilmişte en uygun an bu anmış gibi yani :) Kitabımıza gelelim. Dünyaya bir kuyrukluyıldız çarpacağı söylentisi var. Halkın tepkileri oldukça komik, komik olmasının yanı sıra ben de kitapta annemi, anneannemi, yengelerimi, komşularımı, etrafımda ne kadar kadın varsa andım diyebilirim :) Olaylar için her ne kadar komik desekte, biliyorum ki hepimizin çevresinde böyle insanlar var. Kitapta ilgimi çeken bir diğer şey ise erkek karakter oldukça azdı ve yazar bir erkek olmasına rağmen kadın ruhunu, düşüncelerini o kadar güzel belirtmiş ki.. Daha sonrasında öğrendim ki yazarımız altı kadının içinde büyümüş ve hiç evlenmemiş. Kitaptaki o zeki kadına gelelim. Yaşadığı döneme rağmen ne yazarlar okumuş, genel kültürü oldukça yüksek, birçok konuda bilgili. Düşünce yapısı çok etkiledi beni. Gerek kadınlara karşı gösterilen değere verdiği tepkiler, gerekse kendine eş olmak isteyen Galip'i nasıl bir teste tabi tuttuğunu düşünürsek hayran kalabileceğimiz bir kadın diyebiliriz. Galip Bey'in de hakkını yememek lazım şimdi. Hiç görmediği bir kadına aşık olmak, onunla evlenmeyi istemek, uydurulan yalanlara inanmamak, söylenenleri ciddiye almamak, her şeye rağmen bu hanımın yanında olmak her yiğidin harcı olamazdı... Tavsiye edebileceğim güzel kitaplar arasında. Sevgiyle ve kitapla kalın :)
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaçHüseyin Rahmi Gürpınar · Puslu Yayıncılık · 201917bin okunma
Reklam
Her Şeyde Şifâ Şartı; DOZAJ ÖNEMLİ
Bir yemekte oturuyoruz. Söz, mide rahatsızlıklarından açıldı. Kuruyemiş imalâtı ve ihracatı yapan bir dostumuz (Abdülkadir ÇIKMAZ), kendi sahasından bir çözüm teklif etti: “–Yemekten sonra yedi tane kavrulmamış çiğ badem içi yersen, midende hiç hazımsızlık görmezsin.” Tevâfuk bu ya… Aynı sofrada mide sahasında ihtisas yapmış bir doktor, Profesör
687 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Suç ,Ceza ve Vicdan Azabı
Suç, Ceza ve Vicdan Azabı Nasıl başlık ama, mükemmel estetik duruyor değil mi ? Romanı ilk okuduğumda 12-13 yaşımdayken falan aklıma bu başlık gelmişti. “Ben olsam kitabın adını böyle yapardım” demiştim. İyi ki ismini ben koymamışım berbat olurmuş. Neyse konumuz bu değil, kitabı incelemeden önce biraz vicdan azabını tanıyalım. Bu yazılar
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022157,7bin okunma
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Muhammed Konyevî Kuddise Sirrûh’tan Hikmetli Sözler -1-
Muhammed Konyevî Kuddise Sirrûh’tan Hikmetli Sözler -1- 01- "Ben dünyada yaşadığım sürece, daima Allah-u Zülcelâl’in rahmetinden bahsedeceğim. Ümit ediyorum ki, Allah-u Zülcelâl mahşer gününde bizlere, İnşallah-u Teâlâ rahmeti ile muamele edecektir." 02- "Allah-u Zülcelâl, nefsin istek ve arzularını yaratmış bir tarafa koymuştur.
Reklam
Köprülüzade Fuad, Arap harflerinin yerini Latin harflerinin alması fikrine muhalif bir zat imiş. Bu konuda da beyanları sözlü ve yazılı olarak varmış. Fakat bir gün kendisinin Sultanahmet’teki ikametgâhına Mustafa Kemal bizzat gitmiş. O akşam ne kadar konuştularsa konuşmuşlar. Ertesi sabah Köprülüzade Fuat, Latin alfabesi lehine bir yazı yazmış.
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Büyük Okyanus'taki Samoa Adası'nda ilkel bir ortamda büyüyen Tuiavii isimli bir adamın gözünden günümüz modern insanını bambaşka bir bakış açısıyla anlatan bir kitap. Tuiavii, modern Avrupalı insan modelini kendi bakış açısıyla bazen gereksiz bazen haklı bir biçimde eleştiriyor. "Düşünmek" terimini yanlış bir anlayışla değerlendirdiğini düşünüyorum. Tuiavii modern insanı sinema kültürü yüzünden gerçeklikten kopmaya çalışıp sahte bir dünyaya bağlı kalmakla suçlar fakat kendisi düşünmeyi bir hastalık olarak görmektedir. Bazen nadir de olsa belli konularda çok düşünmeyip zamana bırakmak gerekir fakat düşünmek çoğu yerde insanı yanılgılarından ve sahteliklerden kurtarır, bu durum bazen canını yakacak olsa da. Aynı şekilde "kitap" kavramını da yersiz bir şekilde eleştirdiğini düşünmekteyim, zaten kitabı okurken böyle bir eleştiriye rastlamak biraz gülünç oluyor. Buna rağmen her şey bir yana; Tuiavii'nin kapitalizm, insanlar arasında hırs çatışmaları, köylü ve kentli arasındaki hiyerarşi hakkındaki düşüncelerine bir noktada hak vermek lazım. Günümüz modern insanı hakkında yazılan birçok eser olmasına rağmen bunu aşırı doğal ve ilkel bir çevrede yetişmiş bir adamın gözünden okumak farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Çok vaktinizi almayacak 100 sayfalık ideal bir kitap.
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202013,8bin okunma
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
"Bir yüzyıl daha öğütülüp çalkalandı; olan bitenler insanların isteği doğrultusunda bulandırıldı - ne kadar eskiyse o kadar zengin ve anlamlı bulundu. Bazı hafızaların ürünü olan kitaplarda, dünyayı kateden en güzel zamandı - eski zamanlar, neşeli, tatlı ve basit zamanlar, sanki zaman genç ve korkusuzmuşcasına. Yüzyılın sınırını düşe kalka
Sayfa 143 - Sel yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Mutlu mu Yıllar
30 is loadingi hissederken mutlu olan var mı acaba, neyse ki kabre koşar adım gidiyoruz artık bundan sonrası. Artık düzeltemediğim şeyler için daha erken vakit var hallolur gibi cümleler kuramayacağım lügatten birden çıktı. 26 yılda yirmi altı şey öğrenmiş miyimdir acaba, sanmam. Sadece tek bir şey farkettim sanırım 6 yaşımdaki benle 26 olan ben
Üstadın yazısı bize bir şeyler söylüyor.
Merhum Üstad Sezai Karakoç’un 1966 yılında Varto’da meydana gelen şiddetli deprem münasebetiyle kaleme aldığı yazısı, ne kadar da güncel: Üstad Sezai Karakoç’un yazdığı “Varto’da Deprem” başlıklı yazıyı önemine binaen olduğu gibi siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Ölenler, sonsuzluğun üstünden eğilerek çocuklarının, annelerinin,
610 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.