413 syf.
10/10 puan verdi
·
56 günde okudu
Acısını içten içe hissettiren bu olaylar, nasıl anlatılır ki sağır birine?
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
, kuşkusuz büyük bir anlatıcı. Belki de anlatımından çok, anlattıkları ile devleşen bir edebiyatçı. Yani herkeste farklı yankıları olan vatan, millet, savaş, sadakat, vefa, yâr olmak, ana olmak, incelik gibi mefhumları bünyesinde barındıran ve toplumun sesini, soluğunu, rengini taşımakla kalmayıp insanı merkezine tüm tarafsızlığıyla koyan
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,3bin okunma
Karalama2
...?...?/1989... Kendini haddinden fazla duyumsadığı için acıya ve korkuyuda haddinden fazla duyarlı arkadaşım için, burası tam bir cehennemdi. Her şeyiyle farklıydı Ankara'dan. Çok kültürlü, birçok etnik gruptan oluşan, bu etnik grupların bir nevi kabileci bir tutumla diğerleriyle arasına sınırlar koyarak birbirinden ayrıştığı, etnik
Reklam
Bir adamın Kafkasya'da gaddar biri olarak nam salması için Ba­tıda hayal edilemeyecek derecede vahşi olması gerekir. İşte Rus General Pullo bunu başardı. Şamil'in ortadan kaybolmasının ardından Avaristan ve Çeçenistan halkını cezalandırmak için düzenlenen bir dizi baskının başındaydı. Çeçenler, bu ahlaksız ve acımasız adamdan nefret
128 syf.
·
Puan vermedi
Öykünün ilk sayfaları adanın sahibi olan Tanrı’dan korkmaz cırcırların öyküsüyle başlıyor. Ama bu öykü sadece o adada olan cırcırlardan da bahsetmiyor. Bir aşka da tanık oluyoruz Niko ve maria’nın aşkı. Dişi sivrilerle devam ediyor hikayemiz. Tanrı’nın sinekleri göndererek bütün köye huzursuzluk verdiği zamanlar… Hikaye eli köyünde geçiyor aşırı
Akaşa’nın Doğumu
Akaşa’nın DoğumuÇemen Tozbey Elmacı · Parma Kitap · 202333 okunma
Kafkasya, tarihi boyunca birçok ırkın beşiği ve mezarı oldu. Sanskritçe' den gelen "Kafkasya" kelimesi beyaz, karlı dağlar an­lamına geliyor. Elbruz ve Kazbek'in karla kaplı zirveleri, Kafkas berzahı boyunca uzanan sıradağların üzerinde parlar. Bu dağ sil­silesi, işgalcilerin önünde adeta doğal bir engel bir kale gibi
_Şeytanla anlaşmak, yani Nevrotik kişinin kendi benliğinden vazgeçmesi, ruhunu satmasına karşılık gelmektedir. Psikiyatride bunu "kişinin kendine yabancılaşması" olarak adlandırıyoruz. Tıpkı bellek kaybı ve kişiliksizleşmede olduğu gibi kişi, kimlik duygusunu yitirmiş, kendine aidiyeti kalmamıştır. Sanki bir sis bulutu icindeymiş gibi
Reklam
480 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
“NE KUTSAL, NE ROMA, NE İMPARATORLUK… SADECE BİR ALAY ALMAN” Voltaire
Yakın zamanlı bir Viyana seyahatinin de etkisiyle ne zamandır merak ettiğim, daha doğrusu anlamaya çalıştığım konulardı: Kutsal Roma İmparatorluğu ve Habsburglar. Martyn Rady’nin “Habsburglar” (Kronik Yayınları) kitabı bana istediğimi verdi diyebilirim. “Habsburg”lar (Ailenin sonradan sonraya sahiplendiği bu isim, bugün İsviçre sınırları içindeki
Habsburglar
HabsburglarMartyn Rady · Kronik Kitap · 202164 okunma
Yeni Diyalektik
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler _Tanrı, ilk masondur. Masonlar _Orospu çocuğu. Marques de Sade _Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson _Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
_İnsan, Meleklerin Cevherindendir. _Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur. _İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir. _İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları. _Allah’tan başka
Benim Hikayelerim II
Gelelim sana, hiç bu kadar susmak istememiştim... Bizim mevzular belliydi de, kafamız karışıktı işte biraz. “Kendi düşmanına kıyamadığında, dostuna hainlik üzerine konuşmaktan da caymalı insan.” demişti Sara hatun. Yani insan ki; omuz omuza yürür, uzun uzadıya böyle yollarda yan yana akar, süzülür ve gider ya hani. Demem o ki, oğlum Mehmet, “Aynı
Reklam
Trabzon, kıyıda demirlemiş, her biri aşağı yukarı ikişer grostonluk dört paslı askerî nakliye sefinesi ile, mazı ve akçaağaçlar içinde âdeta kaybolan Fâtih Câmii ve çevresindeki, herbiri mütevâzı birer mimârî şâheseri olan küçük evler ile, başta Zağnos Paşa’nınki olmaküzere taş köprüleri ve nice câmi ile, Küçük Ayvasıl Kilisesi, hükümet binâları,
Attilâ İlhan ile söyleşi: Çağdaşlık ile Batıcılık
Attila Bey, sizinle, Batı, Batıcılık, çağdaşlık kavramları, Türkiye yakın tarihinde bu kavramların dönüşümü, bugünkü durum, Batı’yı aşmak mı ya da onun kuyruğuna takılmak mı sorusu; bütün bunları içeren hem kavramsal, hem de tarihsel bir söyleşi yapalım istedik. Bunlar tartışılan, gündemdeki ciddi konular. Benim gündemimde 40 senedir
320 syf.
7/10 puan verdi
“karanlığın içindeki beyaz nokta farklı olan şey olmaktan bahsediyorum o beyaz.siyahları rahatsız edebilir mi? Tek başına ufak ufak bir nokta bundan korkan karanlık, ne kadar karanlık kalabilir ki? Beyaz nokta olmak bence cesaret ister. çoğunluğun arasında farklı olmak. Düşman sanılmak belki ama inadına orada kalmak. Herkes bir yerlerde kendini öyle hissetmez mi? Bence hepimizde ortak olan, hepimiz bir yerlerde beyaz nokta olmamız.” “Sadece korkuyorum. Dalga geçmenden, bugün olan her şeyin bir oyun olmasından korkuyorum. Beni bir çok kez kıran da hiç olmadığım kadar mutlu eden bir sensin. Çok farklısın. Bozulmasını istemiyorum. Lütfen… Bu bir oyunsa bile söyleme. En azından bunun tadını çıkarabileyim.” “Ne kadar büyüdüğümüzüzü ispatlamaya çalışsak da biz hala yararlanabilen küçük çocuklarız. Evrendeki varlığını hiç düşünüyor musun? Koca evrende küçücük verdiler, ufacık birer noktayız. Hiçbir değerimiz yokmuş gibi, bir o kadar da değerliyiz.” Serinin ikinci kitabı keşke yazar seriye sadık kalsaydı değiştirme yönünü kuvvetli yapsaydı yeni düzenlenmiş halinde karakterler çok değiştirilmiş ve yumuşatılmış güzel olan kitaba adını veren çoğu olayı çıkarmış keşke böyle olmasaymış çoğu sahneyi çıkardığı için bazı bölümler hatta kitabın konusu çok fazla havada kalıyor umarım serinin devamı bu şekilde olmaz seri kendini korur diye umuyorum çünkü ikinci kitap ilk kitaba göre biraz daha açılmıştı umarım seri kendisine özgün o diliyle devam eder ikinci kitabı ilk kitaba göre biraz daha beğendim devamını merak ediyorum…
Kötü Çocuk 2
Kötü Çocuk 2Büşra Küçük · Dokuz Yayınları · 202314 okunma
277 syf.
·
Puan vermedi
Üç Anadolu Efsanesi Kitabı Üç Anadolu Efsanesi Kitabı Tanıtımı YAZAR: EKREM 7 ŞUBAT 2017 KİTAP İNCELEMELERİ/EDEBİYAT 4 Yurdumuzu karış karış, köy köy gezip dolaşarak Anadolu’nun masallarını ve destanlarını derleyen Yaşar Kemal’in Üç Anadolu Efsanesi isimli romanı ilk olarak 1967 yılında İstanbul’da basılmış. 2015 yılında aramızdan ayrılan ve
Üç Anadolu Efsanesi
Üç Anadolu EfsanesiYaşar Kemal · Cem Yayınevi · 198110,6bin okunma
236 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.