136 syf.
·
Not rated
İsmail kılıçarslanın hangi kitabını okuduysam pişman olmadım, Uslubu hoşuma gidiyor, bütün kitapları ayrı bi lezzet....................................
Böyle Şeyler Filmlerde Olur
Böyle Şeyler Filmlerde Olurİsmail Kılıçarslan · Ketebe Yayınevi · 2018256 okunma
Öykü düşlemek dururken gündelik hayatın gerçekleriyle yüzleşmek çok sıkıcı çünkü...
Reklam
Haberi alır almaz tığ teber şah-ı merdan fırladaydım evden. Bir hanımla kıza, darbe yapıyorlarmış, ben direnmeye gidiyorum, hakkınızı helal edin, deyişim hatırımda, bir de havanın yapışkanlığı...
Sayfa 124Kitabı okudu
63'ten sonrasını sayma ihtiyacı duymamıştı. "Yaş kaç oldu Mehmet amca?" diye soranlara "haddi aştık" diye cevap verirdi. Başkaca konularda haddi aştığını ise ne gören olmuştu ne duyan
Şeyleri önem sırasına koyma yeteneği...
"Önemlinin ne olduğunu, önemsizin ne olduğunu, önemli ile önemsiz arasındaki farkı bilmenin ne öneminin olduğunu bilir."
Sayfa 105Kitabı okudu
Yorulduysan delir!
Harley Quinn gibi bir psikoloğum olmasını çok isterdim, beni akıllandırmaya çalışırken yorulup benimle birlikte deliren. Ama böyle şeyler hep filmlerde olur; ya da henüz hiç yazılmamış romanlarda..
Reklam
347 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
Yine bir Sarah Jio romanı ve yine harika bir aşk hikayesi. Hemşire Anne Callowey’in 1943 yılında Bora Bora'da sessiz bir kumsalda korkunç bir cinayete tanık olduğu ve bu sırrı 70 yıl kendine saklamasına şahit oluyoruz. Ancak Tahiti'den gelen bir mektuba kadar. Bir asker ve bir hemşirenin savaşın ortasında aşkla birbirlerine bağlanmaları, savaşta biten dostlukları okuyor ve son sayfalarda mutluluktan ağlıyorsunuz. Çünkü biliyorsunuz, böyle şeyler yalnızca kitaplarda ya da filmlerde olur. Çok keyif ve heyecan verici bir kitap olduğunu söylemeliyim. Sarah Jio okumaya başlamadıysanız şimdi tam zamanı!
Yağmur Sonrası
Yağmur Sonrası
A.
A.
Sarah Jio
Sarah Jio
Yağmur Sonrası
Yağmur SonrasıSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201318.1k okunma
İkisini birbirine çok yakıştırıyordu Sulhi. Bir yandan da Hasan için üzülüyordu. Pervin onu hak ettiği kadar sevemez gibi geliyordu. "Hak ettiği kadar sevmek de neyin nesi?" diye soracak olursanız halden anlamaz okurlar, şöyle diyebilirim: Hasan konuşurken, bordo renkli fuları yarım bıraktığı yemeğin içine girecekmiş filan aldırmadan, uzanıp ağzından bir güzel öpmeliydi Pervin. Tamam mı canım, anladınız mı? Fuların yıkama talimatında ne yazdığını mı merak ediyorsunuz? Öyleyse Allah ıslah etsin sizi, ne diyeyim! Öpmedi Pervin. Böyle şeyler filmlerde olur, insanlar da bu nedenle sinemaya gider zaten; yoksa karanlığı, kalabalığı, rahatsız koltukları sevdiklerinden değil. Pervin Hasan'ı öpmedi, fuları kirlenmedi, film bitti, paranız boşa gitti!
674 öğeden 441 ile 450 arasındakiler gösteriliyor.